Pazartesi, Ocak 16, 2012

Amerika'nın en güzel kızı - Foto

Amerika'nın en güzel kızı - Foto en son haber

Aziz Yıldırım'dan cenaze için açıklama

Aziz Yıldırım'dan cenaze için açıklama en son haber

Libya'da çatışma: 3 ölü, 50 yaralı

Çatışmaların başkent Trablus'un 80 kilometre güneyindeki Garyan kenti milisleri ile komşu kent El Assabaa'dan gelen milisler arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığını belirtildi.

Cuma gününden bu yana devam eden ve ağır silahların kullanıldığı çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısı 5'e yükselirken yaralananların sayısı da 100'e yaklaştı.

Libya hükümeti, Muammer Kaddafi'yi devirmek için desteğini aldığı silahlı grupları kontrol etmek için büyük çaba harcıyor.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Yeni hükümete güvenmediklerini belirten milisler, Kaddafi rejimin devrilmesinin üzerinden beş ay geçmesine karşın silahlarını teslim etmemek için direniyor ve birbirlerini Kaddafi'ye destek vermekle suçluyor.


Terörist cenazeleri İstanbul'da defnedildi

Bingöl Yayladere'de Elazığ İl jandarma ekipleri tarafından 15 Aralık tarihinde boş bir evde kıstırılarak öldürülen 5'i kadın 8 teröristin cenazesi otopsi içinİstanbul Adli Tıp Kurumu'na getirilmişti. Adli Tıp Kurumu'nda otopsi ve kimlik tespit işlemleri tamamlanan terörist cenazeleri, 21 gündür bekletiliyordu. Terörist cenazelerinin kimlik tespiti için çok sayıda kayıp yakını kuruma başvuruda bulunarak DNA örneği verdi. Adli Tıp Kurumu, DNA örneklerinde yaptığı incelemede herhangi bir sonuç çıkmayınca 8 teröristin cenazesini cumartesi günü İstanbul'da kimsesizler mezarlığına defnetti.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Pazar, Ocak 15, 2012

Koşaner'den taziye mesajı

Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın vefatı nedeniyle Denktaş'ın oğlu ve Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş'a taziyelerini iletti.

KKTC'ye gelen Koşaner, Rauf Denktaş'ın çalışma ofisinde Serdar Denktaş'ı ziyaret etti.

Koşaner, Serdar Denktaş'la görüşmesinin sonunda, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş için açılan taziye defterini de imzaladı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Koşaner duygularını deftere şöyle aktardı:

''Aziz Türk Büyüğü;

Asla yorulmamak üzere çıkmış olduğunuz yolun sonunda yanılan sen olmadın. Davaya olan inancınla, azminle, kararlılığınla Türk Dünyasına örnek oldun. Aziz hatıran ilelebet gönüllerde yaşayacaktır, mekanın cennet olsun.''




yakamoz01

Sopalarla öldüresiye birbirlerine girdiler - İzle

Olay, gece geç saatlerde Şanlıurfa'da kentin en işlek caddesi olan Atatürk Bulvarı üzerinde meydana geldi.

 İddiaya göre, bulvar üzerinde bulunan bir pastaneye gelen ve madde bağımlısı olduğu ileri sürülen 2 kişi para istedi. Taleplerine olumsuz yanıt veren pastane işletmecisi ile madde bağımlıları arasında tartışma çıktı. Ancak büyüyen tartışmada madde bağımlısı 2 genç yanlarındaki sopalar ile pastane işletmecisine saldırmak istedi. Pastane işletmecisi çevreden geçenlerin yardımıyla 2 kişiyi işyerinden uzaklaştırıp, telefonla yakınlarından yardım istedi. Bu sırada bulvar üzerinde bağıran 2 kişi ile pastane işletmecisinin çağrısı üzerine otomobil ile olay gelen bazı kişiler ellerinde sopalar ile bu kişilere saldırdı.

İşte kameralara yansıyan o kavga...

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Kısa sürede 2 grup birbirine sopalar ile vurmaya başlarken, yoldan geçen ve kavgayı engelleyemeyenler ile yaşananları korku dolu gözlerle izledi.




yakamoz01

Özkök: Alex bizim yeni Lefter'imiz

Özkök: Alex bizim yeni Lefter'imiz en son haber


yakamoz01

Başbuğ iddianamedeki raporu delil gösterdi

İnternet Andıcı davasında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, kendisini sorgulayan savcı Cihan Kansız'a iddianamenin ek klasörlerinde yer alan teknik inceleme raporunu delil olarak sundu.

Başbuğ, hükümet aleyhine kara propaganda yaptığı öne sürülen TSK bünyesinde açılmış internet siteleriyle ilgili savunmasında, söz konusu internet sitelerinin son güncelleme tarihlerinin 2007 olduğunu belirten raporu delil olarak gösterdi.

O dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olduğunu hatırlatan Başbuğ şöyle dedi:

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

"Benim Genelkurmay Başkanı olduğum tarihler arasında söz konusu sitelerde bir güncelleme olmadığı sizin hazırladığınız iddianamenin ek delil klasörlerindeki teknik inceleme raporlarında mevcut. Ben 30 Ağustos 2008'de Genelkurmay Başkanlığı görevime başladım. 4 Şubat 2009 tarihinde bu internet siteleriyle ilgili olarak bir haber yayınlandı. Bu haber üzerine yaptığımız ilk incelemede şekil ve teknik açıdan bu sitelerin kanuna uygun olmadığı bilgisi bana verildiğinde bu siteleri kapattırdım. Çünkü bu siteler şekil ve teknik açıdan 5651 sayılı 'İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun'a uygun değildi."

Sitelerin içeriğinden bu tarihte haberdar olmadığını, sitelerin şeklen ve teknik açıdan kanuna uygun olmadığı içim kapatıldığını vurgulayan Başbuğ, "Bana teşekkür edilmesi gerekir. Bu sitelerin son güncelleme tarihlerine bakıldığında benim görev sürem öncesidir. Dosyadan vakıf olduğumuz üzere benim dönemimle ilgili internet siteleriyle bir ilgim olmadığı da savunmalarımda mevcuttur" dedi.

Savcılık sorgusu sırasında İlker Başbuğ'a, Ergenekon terör örgütü yöneticisi olup olmadığı yönünde de soru yöneltildi. Başbuğ'un bu soruya yanıtı "Bu soruyu şiddetle reddederim" oldu.

Silivri 5 Numaralı Cezaevi'nde tek kişilik koğuşta kalan Başbuğ'un birlikte kalmak için 2 kişinin ismini cezaevi yönetimine verdiği belirtildi. Cezaevi yönetimi de Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bu 2 ismin güvenlik soruşturmasının yapılarak Başbuğ'la kalmasının uygun olup olamayacağının değerlendirilmesini istedi.




yakamoz01

Çorum'a Taksim Meydanı

Çorum'a Taksim Meydanı en son haber


yakamoz01

Kendi için aldığı mezara torunu girdi

 

Genç sporcu, Karacaahmet Mezarlığı Şakirin Camii'nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından aynı mezarlıkta son yolculuğuna uğurlandı.

Milli sporcunun Türk Bayrağı'na sarılı tabutu cami avlusuna getirilirken cenazeye katılan sporcu arkadaşları, gözyaşları içinde tabutun üzerine yarışlarda kazandıkları madalyaları bıraktı. Cenazeye Aslı Nemutlu'nun dedesi Mehmet Zati Nemutlu, babası Ahmet Metin Nemutlu, annesi Ayşe Nemutlu, kardeşi Ece Nemutlu ile yakın akrabalarının yanı sıra, Özel Saint Joseph Lisesi'ndeki sınıf arkadaşları da katıldı.

CENAZEDEN KARELER İÇİN TIKLAYIN

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

3 yaşında kayakla tanışan sporcunun 81 yaşındaki dedesi Zati Nemutlu "Kendim için aldığım mezara torunum girdi" diyerek gözyaşı döktü.

Türkiye'yi yasa boğan kaza geçen perşembe meydana geldi. Aslı Nemutlu, iniş sırasında kayaklarından birinin çıkması sonucu düşerek, pist kenarındaki tahta perdelere çarptı. Boynu kırılan genç kayakçı, hastanede hayatını kaybetti.




yakamoz01

Cuma, Ocak 13, 2012

YGS başvuruları 15 Ocak'a kadar uzatıldı

3 Ocak 2012 tarihinde başlayan 2012-ÖSYS'ye başvuru işlemleri bugün 17.00 itibariyle sona erdi.

2012-ÖSYS'ye, 13.01.2012 günü saat 16.30'a kadar toplam 1.796.245 aday başvurusunu tamamlamış, başvuru sınav ücretini yatırdığı halde başvurusunu tamamlamayan 79.838 aday bulunmaktadır.

Başvuru tarihleri arasında başvuru sınav ücretini bankaya yatıran; ancak, başvurusunu tamamlamayan adaylar, 14-15 Ocak 2012 tarihlerinde başvuru merkezlerinden veya İnternet üzerinden bireysel başvuru hakkı olan adaylar ÖSYM'nin http://ais.osym.gov.tr internet adresinden, başvurularını yapabileceklerdir. Bu süre; başvuru merkezlerinden başvuru yapacak adaylar için 15 Ocak 2012 günü saat 17.00'de, başvuru merkezine gitmeden bireysel olarak İnternet aracılığıyla başvuru yapacak adaylar için ise 15 Ocak 2012 günü saat 23.59'da sona erecektir.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

2012-ÖSYS'ye başvurmak isteyen adayların, 13 Ocak 2012 günü saat 17.00'ye kadar başvuru sınav ücretini kılavuzda belirtilen bankalardan birine yatırmış olmaları gerekmektedir.

2012-ÖSYS'de ÖSYM Başvuru Merkezi olarak görev yapan tüm Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri ve ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri 14-15 Ocak 2012 tarihlerinde açık tutularak adayların başvurularını alacaklardır. Başvuru Merkezi görevlileri adayların sorunsuz bir biçimde başvurularının alınabilmesi için gerekli önlemleri alacaklardır.




yakamoz01

Milli kayakcının ölümüne soruşturma

Milli kayakcının ölümüne soruşturma en son haber


yakamoz01

Rauf Denktaş vefat etti

KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, tedavi gördüğü Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Yakındoğu Üniversitesi Hastanesinin yoğun bakım servisinde 9 Ocak Pazar gününden bu yana tedavi gören KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, vefat etti.

Denktaş, 8 ocak gecesi ishale bağlı su kaybı nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

İç organlarında dün yetersizlik başgösteren Denktaş, bu sabah itibarıyla solunum cihazına, akşam saatlerinde ise diyalize bağlanmıştı.

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, tedavi gördüğü Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesinde vefatı, oğlu Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük'ün de katıldığı basın toplantısında hastane başhekimi Dr. Sevim Erkmen tarafından açıklandı.

Denktaş'ın 24 Mayıs'dan itibaren yaşadığı sağlık sürecinden söz eden Erkmen, "Yoğun ve başarılı bir tedavi süreci, kurucu cumhurbaşkanımızı, önceden varolan kalp-akciğer sorunu ve ileri yaşın da etkisiyle ancak 8 ay yaşatabilmiş, maalesef bu akşam saat 22.00 itibariyla Hak'kın rahmetine kavuşmuştur. YDÜ ailesi olarak kendilerine Allah'dan rahmet, yaslı ailesine sabırlar diliyoruz. Tüm ulusumuzun ve Türk dünyasının başı sağolsun" dedi.




yakamoz01

Sayaç sıfırlayan TEDAŞ görevlilerine gözaltı

Kaçak elektrik kullanım oranı yüzde 86 olan Kızıltepe ilçesindeki TEDAŞ şubesinde görev yapan 12 kişi gözaltına alındı.

Çalışanların abonelere verdiği uzaktan kumandanın elektrik sayaçlarını bilgisayar bağlantısı üzerinden sıfırladığı ve geriye sardığı belirlendi.

Zanlıların arasında kurum yöneticileri, kurum çalışanları ile sayaç okuma memurları ve elektrik tesisatçıları da bulunuyor.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Polis ekipleri, operasyonda 110 elektrik sayacına da el koydu.

Zanlıların bir yılda yaklaşık 200 milyon liralık vurgun yaptığı belirlendi.




yakamoz01

Perşembe, Ocak 12, 2012

Genel Kurul'da Türk birliği çağrısı

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, TBMM Genel Kuruluna Türkiye Türkçesi ile hitap etti. Bir kabristanda, birbirlerine sırtını dayayarak düşmanlarına ok atan iki Türk askerinin taşın üzerine çizilmiş resimlerinin bulunduğunu ifade eden Atambayev, ''İşte buna arkadaşların dayanışması denir. İşte bu anlayış ile ulu Türk kağanlığı kurulmuş ve 200 sene ayakta kalmayı başarmıştır. Türk Türk'ü sırtından vurmaya başladığında o devlet yıkılmıştır. Türk kağanlığının sınırları, Çin Seddinden Karadeniz'e kadar uzanıyordu. Türkler Orta Asya'yı fethedişlerinin ardından orada kaldılar ve orayı korudular'' dedi.

Kırgızistan'ı krediler ve maddi destek karşılığında diz üstü çökertmek isteyenler olduğunu dile getiren Atambayev, ''Ancak biz Türküz, eski Türküz, hiç bir zaman köle olmayız. Her bir Türk için dik başlı ölmek, diz çöken kölelik yaşamından daha iyidir'' dedi. Atambayev, ''İktidarın gücü sadece halkların güvenine bağlıdır. Eğer güven yoksa, ne tüfek ne tabanca ne top ne tankla iktidarını kurtaramaz'' sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kırgızistan'a ne kadar çok yardımcı olmak istediklerini bildiğini ifade eden Atambayev, ''Ulu Türk kağanlığını kuramasak bile en azından Türk devletlerinin kardeşliğini pekiştirmeliyiz, kuvvetli bir Türk birliğini yapmalıyız. Ancak bunun için sadece Türkiye'nin değil, diğer Türk Cumhuriyetlerinin de sağlam ve ayakta durması lazım. Ekonomik yönden gelişmiş ve güçlü devletler olmalı. Sadece bir Türk Cumhuriyeti, Türkiye olursa zor olur'' diye konuştu.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Kanada vatandaşlarına Suriye için tarih

Suriye'ye yönelik, Türkiye'nin önemli bir rol oynayacağı doğrudan müdahale iddialarının ortaya atıldığı günlerde, Kanada'dan dikkat çeken bir çağrı geldi.

Çağrı, Suriye'deki Kanada vatandaşlarına yönelik yapıldı.

Son aylarda defalarca vatandaşlarından bu ülkeyi terk etmelerini isteyen Kanada, bunun için ilk kez tarih açıklamış oldu: 14 Ocak.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Kanada Dışişleri Bakanı John Baird ve Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Diane Ablonczy yaptıkları ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı;

''Suriye'deki vatandaşlarımızdan bu ülkeyi gönüllü olarak terk etmelerine ilişkin resmi çağrımız, 14 Ocak 2012 Cumartesi günü sona erecektir.

Suriye'deki Kanada vatandaşları, onların bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocuklarının, bu ülkeyi terk etmelerine yardımcı olmak için Şam'daki elçiliğimiz cuma ve cumartesi günü de hizmet verecektir.

Tüm vatandaşlarımızı, bu hızlandırılmış hizmetten bir an önce yararlanıp Suriye'yi terk etmeye davet ediyoruz. Güvenlik durumunun bozulması nedeniyle, önümüzdeki günlerde elçilik hizmetleri durdurulabilir ya da askıya alınabilir''




yakamoz01

Kılıçdaroğlu soruları yanıtlıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdardoğlu, Türkiye'nin Nabzı programında Didem Arslan Yılmaz'ın yönetiminde gazeteciler Derya Sazak, Orhan Bursalı, Avni Özgürel ve Nihal Bengisu Karaca'nın sorularını yanıtlıyor.

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasından, 27 Nisan'daki E-muhtırasına kadar birçok konunun konuşulduğu programda Kılıçdaroğlu şu açıklamaları yaptı;

Sistem şöyle işliyor. Bir kişi hedef alınıyor. Bilgisayara bilgileri giriliyor. Oradan bir şey bulunamazsa kimlerle ne konuştuğu tespit ediliyor. Bu kişilerin telefonları dinleniyor. Bu bilgiyi edindik. Her istihbarat kuruluşunun elinde bu tip bilgisayar programları vardır. Bunun iktidarın hedefindeki kişiler için kullanılmasını sorguluyoruz. Bu sistem emniyet genel müdürlüğünde kullanılıyor. Bütün ilişkilerini, kiminle hangi saatte konuştuğu belirleniyor. Oradan temin edilen bilgiler savcıya gidiyor.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Siyasi makamın özgürlük alanını daraltan bir fezleke doğru değildir. Hukuk fakültelerine demokrasi ve özgürlükle ilgili bir ders koymak lazım. Bu fezlekeyi düzenleyenlerin demokrasi kültürü yok. Fezleke ifade özgürlüğünü daraltan, yasamaya doğrudan müdahale eden bir fezlekedir.

Kürsü dokunulmazlığına, düşünce dokunulmazlığına evet... Adi suçlamalar dolayısıyla dokunulmazlık olmaz. Bizim dilekçelerimiz umarım Anayasa Komisyonu'nda da ele alınır. Arınç'ın dokunulmazlıkların tekrar ele alınacağı konusunda da bir açıklaması oldu. Herhalde AKP'de de bir rahatsızlık var.

28 Şubat'ı sorgulayamazlar. Sorgulanması gerekir. Alınan kararlar MGK kararları. Başbakan kim? Erbakan... MGK karar alır. Alınan kararlar, ilgili kamu kuruluşlarında direktif telakki edilir. Askerler o kararların nasıl yerine getirileceğini ilişkin çalışma yaparlar. 28 Şubat'ın sağlıklı bir sorgulama sürecine tabii tutulacağına inanmıyorum. O süreç bugünkü iktidarı doğurdu. Kendisini doğuran bir sürece dava açmazlar.

Yaşar Büyükanıt, muhtıra verdi. Sonra ne oldu? Emekli oldu, zırhlı araç getirdiler. Bu bir danışıklı dövüştür. Sen bize muhtıra ver, ben size üstün hizmet madalyası vereceğim.

Dolmabahçe görüşmelerinde sürecin ayrıntıları vardır. Başbakan benimle birlikte mezara gidecek dedi. O görüşme için, olmaz. Devletin hiçbir organı ne başbakan ne de genelkurmay başkanı yaptıkları görüşmeyi tutanaksız bırakamazlar. Bu çok önemli bir olay. Bu imparatorluk döneminde de böyleydi. Başka ülkelerde de böyledir. Bu gizli tutulsa da daha sonra yayınlanır. Ama orada yaptığınız konuşma mezara gidecek dediğiniz andan itibaren spekülasyonlar kesilmez. Gecenin o saatinde muhtıranın ne işi vardı? En büyük kozu verdi. Ben bunun bir anlaşma olduğunu düşünüyorum.

Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün kalıcı olarak her kesim için geçerli olabilmesi için Sayın Büyükanıt madem muhtıra verdi, onun da bu süreçte yargılanması lazım. Yüce Divan'da yargılanması gerekir. Sayın Başbuğ'un da, Evren'in de yargılanacağı yer Yüce Divan'dır.

Korku imparatorluğunu besleyen mekanizma kimdir? Yargı. Yargı siyasi otoritenin emrinde olduğu için ve herhangi bir eleştiri yapanı bir gece aldıkları için korku imparatorluğu ortaya çıkıyor. Yargı korku imparatorluğunun aracı oldu. Bizim itiraz ettiğimiz nokta bu. Özel yetkili mahkemeler her alana girdi.

Savcılıktan milletvekili olmasına engel olmadığını belirten belgeyi aldılar, YSK inceledi. Sonra milletvekili oldular. Bunların önünde hiçbir yasal engel yok. Bir örnek de var. Sebahat Tuncel örneği...Cemil Çiçek bu konuyla ilgili bize geldi, Rıza Türmen de AİHM kararlarını getirelim dedi. Cemil Çiçek, 'AİHM kararlarını bizim yargıçlar okumuyor' dedi. İnsan hakları ihlallerinde biz niçin mahkum olan bir ülke konumundayız? Buna bakmamız lazım. Her şeyi söylüyoruz. Söylemediğimiz yer kalmadı. Almanya'da söyledik, Brüksel'de söyledik. Bir tek dağa çıkmadığımız kaldı. Artık Türkiye'deki olaylar gittiğimiz her uluslararası ortamda dile getiriliyor. Tutuklu vekillerle ilgili kararı Sosyalist Enternasyonel'den 20 dakikada aldık.




yakamoz01

Eski cumhurbaşkanlarına Köşk yolu kapandı

Gül ile birlikte Sezer, Demirel ve Evren de yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacak.

TBMM Anayasa Komisyonunda, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı kabul edildi.

Tasarıya, AK Parti milletvekillerinin verdiği bir önergeyle, Alt Komisyonda konulan geçici maddede değişiklik yapıldı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Maddede, ''11. Cumhurbaşkanı'nın görev süresi 7 yıldır. 31 Mayıs 2007 tarihli Anayasanın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen cumhurbaşkanları, iki defa seçilememeleri kuralı dahil, Anayasanın değişiklik öncesi hükümlerine tabidir'' denildi.

Böylece, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel ve Kenan Evren, yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacak.

TBMM Anayasa Komisyonu'nda, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerinde adaylara yapılacak yardım, propaganda ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi tartışma konusu oldu. CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, "Bu tasarı, Gül'ü engellemek için yapıldı" iddiasında bulundu.




yakamoz01

Fenerbahçe 4-1 Konya Torku Şekerspor

Fenerbahçe 4-1 Konya Torku Şekerspor en son haber


yakamoz01

Müdürden polislere: Biraz polisiye dizi izleyin

Yıldız, İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen Olay Yeri İnceleme Kimlik Tespit Temel Eğitim Kursu sertifika töreninde yaptığı konuşmada, olay yeri inceleme biriminin önemine değindi.

Konuşmasında Pasinler ilçesinde bir öğretmenin darp edilmesi konusuna da değinen Yıldız, "Biz Pasinler ilçesinde kasten öldürmeye teşebbüs olayıyla alakalı çok ciddi zorluklar yaşadık. Burada ne bir görgü tanığı, ne bir MOBESE kamerası, ne de bir şahit vardı. Burada bizi sonuca götüren kan ve kıl gibi deliller vardı. DNA tespitleri vardı. Onlarla biz bir noktaya gelebildik. O dönemde bizi başarıya taşıyan tek unsurun deliller ve delillerin en iyi şekilde okunması olduğunu gördük" dedi.

Emniyet Müdürü Yıldız, son dönemlerde televizyonlarda polisiye dizilerin yaygınlaştığını, bir kanalda yayınlanan polisiye diziyi "zevkle" izlediğini belirterek, "Bütün arkadaşlarıma tavsiye ediyorum. Gerçi tiyatral bir şekilde gerçekleşiyor ama o dizi Türkiye özelinde bir dizi. Siz bilhassa bu birimde çalışan arkadaşlarımız, o diziyi seyretmenizi şahsen tavsiye ediyorum. Ben oradan öğrenmeye çalışıyorum. Sizlerin de öğrenebileceğiniz hususların olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Yıldız, polislik mesleğinin bilgiye dayalı olarak gelişim ve değişim gösterdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Polislik mesleğinin bilgiye dayalı bir hizmet mesleğine dönüşmesi kaçınılmazdır. Zaman ilerliyor. Değişmeyen tek şey değişim. İki grubun değişmeyeceğini biliyoruz. Bunlardan biri deliller, diğeri de ölülerdir. Bunun dışındaki her şey değişiyor, gelişiyor. Bizlerin de değişim ve gelişimin öncüsü olduğumuzu düşünüyoruz. Polis teşkilatındaki değişim içerisinde bizlerin de önemli rolleri var. Bu rolü kabul ediyor ve benimsiyoruz. Bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak hizmet içi eğitim faaliyetleri hizmetin kalitesini yükseltmek, teşkilatımız personelini çağdaş bir toplumda gerekli olan bilgi, beceri ve davranışları kazandırarak onları hayata hazırlamak en temel amaçlarımızdan biri olmuştur."
Konuşmaların ardından kursu başarıyla bitiren 1'i amir toplam 9 emniyet mensubuna sertifikaları verildi.




yakamoz01

Yola döşenen 20 kilo A-4 imha edildi

Van'ın Başkale İlçesi'nde terör örgütü PKK tarafından yola döşendiği belirlenen 20 kilogram A4 patlayıcı imha edildi. Patlayıcının erken tespit edilmesi olası bir faciayı önledi.

Olay Van'ın Başkale İlçesi'nde yaşandı. İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, istihbarat çalışmaları sonucu terör örgütü PKK tarafından Tokluca Köyü Tahıl Mezrası yakınlarındaki bir yola patlayıcı döşediği bilgisine ulaştı. Olay yerine intikal edip gerekli güvenlik önlemlerini alan jandarma ekibi, yolu trafiğe kapattıktan sonra bomba arama detektörleriyle inceleme yaptı. İncelemeler sırasında patlayıcının bulunduğu yer tespit edildi. Bunun üzerine bomba imha uzmanları olay yerine çağırıldı.

Olay yerine gelen bomba imha uzmanları, yaptıkları incelemede 20 kilogram A4 patlayıcının yol kenarında kazılan bir çukura yerleştirildiğini belirledi. Alınan geniş güvenlik önlemleri sonrası yol kenarına döşenmiş patlayıcı, fünye ile patlatıldı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.




yakamoz01

Diyarbakır'da yeni kemikler bulundu

Diyarbakır'da tarihi İçkale'deki restorasyon çalışmaları sırasında insan kemiklerine rastlanan bölgede bugün de kazı yapıldı.

Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamındaki kazılarda 2 günde toplam 9 kişiye ait kemik parçaları bulundu.

Bulunan kemikler, DNA testi için adli tıp kurumuna gönderildi. Kazılara yarın da devam edilecek.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Diyarbakır tarihi İçkale'deki arkeoloik kazılar sırasında insan kemiklerine rastlanması üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında başlatılan kazılar, ikinci gününde de genişletilerek devam etti.

Etrafı güvenlik şeridiyle çevrilen kazı alanında, işçilerin cep telefonları görüntü almaları ihtilamine karşı toplandı. Bölgenin sit alanı olması nedeniyle kazılarda iş makinesi kullanılmadı.

Bir dönem 'ceza ve tevkifevi' olarak kullanılan İçkale'de, kazma küreklerle yapılan kazının öğleden sonraki bölümünde yeni kemik parçalarına ulaşıldı. Kazılarda, 2 günde toplam 9 insana ait olduğu belirlenen kemik parçaları bulundu. Numaralandırılan kemikler adli tıp kurumuna gönderildi.

Öte yandan İnsan Hakları Derneğine başvuran 4 aile, bölgede yakınlarının kaybolduğunu iddia ederek DNA testi yapılmasını istedi. Kazılara cuma günü de devam edilecek.




yakamoz01

Erol Büyükburç'u kovmadık - İzle

Dün Kanaltürk'te ekrana gelen "2.Sayfa" programına Türk popüler müziğinin usta sanatçılarından Erol Büyükburç konuk oldu. Erol Büyükburç program esnasında program sunucuları Gülşen Yüksel ile Müge Dağıstanlı'nın bugün gazetelerde yer alan boşanma haberine ilişkin sorduğu sorulara cevap vermek istemedi.

Programın son dakikalarına girildiği o anlarda; program sunucuları Erol Büyüburç'un bu haberden rahatsız olacağını düşünerek sanatçıyı stüdyodan gönderdi. O esnada şaşkınlıkla yerinden kalkan Erol Büyükburç stüdyoyu terk ederken; program sunucuları aceleyle Erol Büyükburç ile ilgili haberi okumaya başladı.

Bu olay "Erol Büyükburç stüdyodan kovuldu" olarak yansısa da program sunucuları Gülşen Yüksel ile Müge Dağıstanlı bugün olaya açıklık getirdi. Büyükburç'un kendisinin programdan ayrılmak istediğini belirten ikili, haklarında çıkan haberleri sert bir dille yalanladılar.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

VİDEO İÇİN TIKLAYIN




yakamoz01

Halley Berry evleniyor

Halley Berry'e yakın kaynakların Us Weekly magazin dergisine yaptığı açıklamada, ünlü oyuncunun evlilik konusunda ciddi olduğunu, Martinez'in de mutluluğu ve güveni bulduğunu söylediler.

Oscar ödüllü 45 yaşındaki ünlü oyuncu daha önce de iki evlilik yapmıştı ve Gabriel Aubry ile birlikteliğinden Nahla adında bir kızı bulunuyor

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Fahriye davalık oldu

Sanatçı, dubleks dairesine klima ve çanak anten taktırdığı gerekçesiyle site yönetimiyle mahkemelik oldu. Evcen'in ısınma sorununa bir türlü çözüm bulunmadığı için klima taktırmak zorunda kaldığını belirten avukatı Timur Kocatepe verdiği cevap dilekçesinde, davanın reddini istedi.

Evcen'in daireyi satın aldıktan sonra diğer dubleks meskenlerde olduğu gibi şiddetli ısınma sorunuyla karşılaştığını belirten avukat, bu nedenle sanatçının dairesine klima taktırmak zorunda kaldığını ifade etti.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Metrekare sahtekarlığına büyük savaş

Metrekare sahtekarlığına büyük savaş en son haber


yakamoz01

Herkes istediği alan adı uzantısını alabilecek

Yeni üst seviyede alan adı uzantıları hayatımızdaki yerini almaya hazırlanıyor. Bu değişim, 20 yılı aşkın zamandan sonra alan adı sistemindeki en büyük yenilik olacak.

BBC News'un haberine göre alan adlarını düzenleyen ICANN, bu değişimin fırsatları ve rekabeti artıracağını düşünüyor. Zira 1985 yılında temeli atılan ve sonradan genişletilen alan adı uzantılarının çeşitliliğinin artık sayıları birkaç milyara varan kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediği düşünülüyor.

Bununla birlikte başvuru için verilmesi gereken ücret 185 bin dolar. Bu da yeni uzantılardan birine sahip olmak isteyenler için ciddi bir finansal yük anlamına geliyor. Uzmanlara göre, bu işin toplam maliyeti yarım milyon doları bulabiliyor. Bu maliyet, bazı sivil toplum kuruluşları arasında da tartışma sebebi. Çünkü STK'lar, siber işgalcilerden kendilerini korumak için çok yüklü paralar harcamak zorunda kalacaklar.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Reuters geçtiğimiz günlerde; Birleşmiş Milletler, IMF ve benzeri diğer 26 uluslararası kuruluşun ICANN'den '.imf' gibi son ekleri siber işgalcilerden koruması için başvurduğunu yazmıştı.

Söz konusu maliyete rağmen, Nisan ayında başvurular sona ermeden önce bu üst seviyede alan adlarına başvurulara önemli bir ilginin kendini göstermesi bekleniyor. Daha şimdiden birçok şirket başvurularla yoğun olarak ilgileniyor. Bu başvuruların önemli bir bölümü Fortune 500 şirketlerinden geliyor ve bu şirketlerin büyük bir bölümü de perakende ve finansal hizmet sektörlerinde faaliyet gösteriyor.

BTnet'in haberine göre; markalar kadar, '.london', '.nyc' gibi yer isimlerinin de bu son ek ilgisinden payını alması bekleniyor. Hatta Katalanlar şimdiden '.cat' uzantısını aldı bile.

Konuyla ilgili bir diğer endişe, bunun Yeni Zelanda'nın başkenti Wellington gibi ismi çok sık rastlanan yerlerde yaratabileceği karmaşa. Örneğin dünya genelinde Wellington ismini taşıyan yaklaşık 20-30 başka şehir var. Bu karmaşaya karşılık yapılacak olası düzenlemeler ve siber işgalcilere karşı alınacak önlemler şu an için ICANN'ın önündeki en büyük sorunlar olarak duruyor.




yakamoz01

Göç yolunda timsahların kanlı pususu - İzle

Hayvanlar aleminden kesitler sunduğumuz Belgesel Haber Kuşağı'nda bugün timsahların göç yolundaki kanlı avlarına yer ayırdık.

Göç yollarında nehirden geçmek zorunda kalan öküzbaşlı antilopları yakalayan timsahlar, bulanık suda kendi aralarında ziyafet yapıyorlar.

HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ..!

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Altın yükselişini devam ettiriyor

Dün 1.641,50 dolar seviyesinden kapanan altın bugün açılıştan itibaren yukarı yönlü bir hareket izledi. Öğle saatlerinde önce 1.650 dolar sınırını aşan altının ons fiyatı bir süre 1.655-1.657 dolar düzeyinde yatay bir seyir izledi.

Daha sonra 1.660 doların üzerine çıkan altın saat 17.05 itibariyle 1.662,15 dolara ulaşarak bugün içindeki en yüksek seviyesini gördü.

Geçen yılı 1.567,47 dolar seviyesinden kapatan altın bu seviyeye göre yüzde 6,04 oranında artış göstermiş oldu.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");




yakamoz01

Kahramanmaraş'a ilk AVM

Kahramanmaraş'a ilk AVM en son haber


yakamoz01

Belge'den ustalık dönemi eseri: Militarist modernleşme

Murat Belge, Militarist Modernleşme'de Almanya, Türkiye ve Japonya'da yaşanan militarist modernleşme sürecini karşılaştırmalı örneklerle ele alıyor: Almanya örneğini İtalya, Japonya örneğini Hindistan ve Türkiye örneğini Yunanistan ile karşılaştırıyor.

Belge, yalnızca orduların modernizasyonuyla sınırlı kalmayan, tüm toplumun askerî disiplin ve itaat yöntemleriyle "terbiye" edildiği farklı modernleşme deneyimlerinin tarihsel ve toplumsal yönlerine odaklanıyor.

Militarist Modernleşme, farklı coğrafya ve tarihsel/siyasal deneyimler içinde biçimlenmiş ulus-devlet örnekleri arasında, hamasi vaazların, "kan ve demir"le gerçekleşeceği iddia edilen projelerin, disiplin ve itaatin, tarihi ve toplumu ancak "şiddet"le kavrayabilen bir dünya görüşünün nasıl hakimiyet kurabildiği sorusuna cevap arıyor. Ele alınan ülkelerin siyasal geçmiş ve deneyimlerini tarihsel bir analize tâbi tutarken "ideolojilerin militarizasyonu"nun nasıl gerçekleştiğini tartışıyor. Militarizmin tahakküm kuramadığı örneklerde, bunu engelleyen toplumsal, siyasal ya da kültürel reflekslerin nasıl işlediğini inceliyor.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

830 sayfalık kitap 35.00 TL fiyatla raflardaki yerini aldı..




yakamoz01

Sarıyer Belediyesi'nde temel skandalı

Sarıyer Manşet gazetesinin haberine göre; Geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla gerçekleştirilen temel atma töreninde Belediye Hizmet Binası ile Daruşafaka'da nikâh salonunun temelleri atıldı. Ancak herkesin temelinin atıldığını sandığı Nikâh Salonu projesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden daha onaylanmadığı, Sarıyer Belediyesi'ne yer tesliminin dahi yapılmadığı ortaya çıktı. Yani Kılıçdaroğlu'nun attığını sandığı temellerden biri ortada yok.

Söz konusu yer metro çıkışı için Sarıyer Belediyesi'nden Büyükşehir'e 30 yıllığına tahsis edildi. Eski Belediye Başkanı Yusuf Tülün döneminde yapılan tahsiste bu alan üzerinde Sarıyer Belediyesi'ne hizmet alanı yapılması şartı koşuldu. Metro istasyonu üzerinde hizmet alanı yapılabilecek statik taşıyıcı sisteme sahip olarak inşaa edildi. Ancak bina yapılması söz konusu olduğunda bunun alttaki betonarme istasyon yapısına ve izolasyon sistemine taşıyıcı sistem açısından uyumla eklenebilmesinin tahkiki ve İBB'nin onayı şartı var. Bu konuda 2 Ocak 2012'de İBB Ulaşım Daire Başkanlığı Raylı Sistem Müdürlüğü tarafından Sarıyer Belediyesi'nden Nikah Salonuna ait statik uygulama projeleri ve ek önerilerin istendiği, ancak Sarıyer Belediyesi'nin henüz cevap vermediği belirtiliyor.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Nikah salonu ile ilgili projeler tam olarak onaylanmayınca normal olarak yer teslimi de yapılamadı. Uzmanlara göre; yer teslimi yapılmadan inşaatın başlaması da yasal görünmüyor. Yolcu emniyeti, can ve mal güvenliği açısından herhangi bir inşai aktivite için arazide sınır koşullarının oluşturulması ve buna binaen de yer tesliminin önkoşul olduğunu belirtiliyor. Projenin başlaması için İBB ve Metro İstasyonunu yapan yüklenici firmanın projeyi onaylaması gerekiyor. Aksi takdirde inşaatın başlaması için temelin atılması söz konusu olamaz.

Tüm tanıtımlarda, basın bültenlerinde ve billboardlarda "Sarıyer'e iki yeşil proje" adı altında tanıtımlar yapıldı. Hatta Sarıyer Belediyesi'nin kurumsal web sitesinde yer alan bilgilere göre nikâh salonunun Nisan 2012'de tamamlanması gerekiyor. Yeni Evlendirme Dairesi ve Kültür Merkezi'nde ilk nikâhın ise 23 Nisan 2012'de kıyılması planlandı. Belediye Başkanı Şükrü Genç'in verdiği sözlere göre 4 ay içerisinde bu binanın hizmete açılması gerekiyor. Genç'in projesinin daha onaylanıp onaylanmayacağı belli olmayan bina için verdiği söz kendisini zora sokacak gibi görünüyor.

Aldığımız bilgilere göre Sarıyer Belediyesi tören öncesi bu alanı da inşaat sahası olarak çevirmek ve oraya billboardlar koymak istedi. Ancak proje daha onaylanmadığı için Büyükşehir Belediyesi, Sarıyer'in bu talebini geri çevirdi. Öte yandan belediyedeki önemli bir kaynaktan aldığımız bilgilere göre: ilgili başkan yardımcıları ve teknik müdürlerin Belediye Başkanı Şükrü Genç'i bu konuda yanılttığını belirtildi.




yakamoz01

Açelya Akkoyun babasını yitirdi

Oyuncu Açelya Akkoyun'un bir süredir kanser tedavisi gören babası Ejder Akkoyun, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Cadde'nin haberine göre, Ejder Akkoyun'un cenazesi yarın (13 Ocak 2012, Cuma günü) Göztepe Tütüncü Mehmet Efendi Camii'nde öğle namazını mütakiben kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Fenerbahçe'yi sevindiren gelişme

Fenerbahçe'yi sevindiren gelişme en son haber


yakamoz01

Deniz Akkaya: Emzirirken aç kaldım

Deniz Akkaya, bu sabah '2. Sayfa' programına telefonla bağlanarak 1.5 yıl önce ayrıldığı kızı Ayşe'nin babası Efe Önbilgin hakkında çarpıcı iddialarda bulundu.

İşte Deniz Akkaya'nın olay yaratacak açıklamaları:

3 yıl önce kızımın babası Efe Önbilgin ile bir ilişki yaşadım. Efe'yi gerçekten çok sevdim, aşık oldum. Yoksa ondan bir çocuk sahibi olmazdım. Kızım Ayşe'nin de babası. Efe'nin son derece kaliteli bir ailesi ve kuzenleri var. Efe sık sık onların yanında çocuk istediğini söylüyordu. Hamile kalmamı istiyordu. Sonrasında aramızda bir uçurum oldu. Hamile kaldığım dönemde Efe borsada tüm varlığını kaybetti, üstelik borca girdi. Maddi çöküş ile birlikte sokak adamı oldu. Dört haftalık hamileyken, kızımın babasını ayık bulmak için uğraşıyordum. Ortak arkadaşımız Nazlı Goldenberg bir geceyarısı bizi bir araya getirmeye çalıştı. Sonra bizi baş başa bırakıp gitti. Efe o gün öğlen 14.00'da uyandı, konuştuk. 'Maddi sıkıntım var, çocuk yapmak beni ürkütüyor' dedi. Maddi sıkıntısını bildiğim için nafaka davası açmadım. O bana art arda davalar açınca açmak zorunda kaldım. Efe'nin bu konudaki sıkıntısını bilen tek kişi bendim. Hangi kadın milyon dolar borcu olan bir adamdan çocuk yapmak ister? Anadan-babadan kalma parası da yok. Zekasıyla varlıklı olmuştu, ben de takdir ediyordum. Yiyip içip dolaştığı arkadaşları bana 'Çocuğu doğurma, bu adam, adam değil' dedi. Ben 'Karalamayın, ben ona inanıyorum. Seviyorum' dedim. Çok da mutluydum.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Efe bazı geceler sabaha karşı eve geliyor, 'Nasıl bu kadar güçlü olabiliyorsun?' diye sorular soruyordu. Bilinmeyen bir şeyi şimdi ilk kez açıklıyorum: Kızımı Türkiye'de doğuracaktım. Amerika'da doğurmamı istediği için Miami'ye gittik. Birkaç asalak çıkıp 'Neden Amerika'da doğurdun?' diyor ya... Efe'ye söylesinler artık ne söyleyeceklerse. Doğum için Amerika'ya birlikte gittik. Ben tüm hesaplaşmamızı bitirdik sandım. Çocuk doğunca sorunlar çıkmaya başladı. Yakın dostum Ceyda yardım etmek için Miami'ye geldi. Arkadaşıma 'Açım' diye yalvardığımı hatırlıyorum. Düşünsenize 20 saat yemek yemediğim oluyordu. Neden mi? 2 saatte bir bebek emziriyordum. Hiçbir şey yapamıyordum, çünkü acemi anneyim. Efe akşam 17.00'a kadar uyuyordu. Bir yere gidip yemek yememiz akşam 20.00'yi buluyordu. Perişanlık yani! Efe bir gün 2 arkadaşını Miami'ye getirdi. Sabahlara kadar içki içip havuza giriyorlardı. Bana 'Sen git emzir, başka ne işe yararsın?' demeye, kilolarımla dalga geçmeye başladı.

Bir gün Miami'deki evdeydik, kızımız yeni doğmuştu. Kızımızı alkollüyken kucağına alıp havaya kaldırdı. Az daha yere düşürecekti. Kızımı aldığım gibi evden çıktım. Ayşe o sırada süt zehirlenmesi yaşadı. Onu alıp acile götürdüm. Amerikalı olmadığım için böyle şeyler çok da kolay olmuyor. Sonra tekrar eve döndüm. Aile olmaktan nasibini almamış arkadaşlarını da evden kovdum. Türkiye'ye döndüm, ama sıkıntılar bitmedi. Kurdeşen döktüğüm için tam 2 kez hastaneye yatırıldım. Çocuğumu bir kez bile babasına bırakamadım. Ben telefonla ona ulaşamazken, o gece barlarda geziyordu. Bir gece saat 02.00'da telefonum çaldı. 'Efe artık yeter, benim başka bir ilişkim var, çık hayatımdan' dedim. O gece Amerika'da evden kovduğum adamlar ve bir kadınla gece kulübüne gitti. Zaten gece klübüne gittiği o kadınla da bir hafta sonra evlendi. Sonra olayları dışarıdan seyrettim. Bir gün gelip 'Kızımla ve seninle yaşamak, aile olmak istiyorum' dedi. Evlendiği kadından bebek beklediği haberlerini sordum. Hep yalanladı. O günlerde kızım Ayşe bir rahatsızlık geçirdi, hastaneye gittim. Efe de oraya sarhoş geldi. Konuşturmaya çalıştım, tek kelime etmedi. Tiyatro oyunumun galasının olduğu akşam beni aradı. Karısının hamile olduğunu söyledi. Sonra 'Gel her şeyi düzeltelim' dedi. Birlikte İtalya'ya gittik. Eski konuları açtı. Ben de sinirlenince elindeki fotoğraf makinesiyle üzerime yürüdü. 'Senin bu halinin fotoğrafını çekip gazetelere dağıtacağım, benim böyle bir gücüm var' diyerek beni tehdit etti. O konuşmanın ardından bana saldırdığı için geceyi İtalya'da bir karakolda geçirmek zorunda kaldı. Bir gece içeride kaldı.

Bir ay önce Efe'nin aracılığıyla bir araba aldım. Efe'nin Tan adlı bir arkadaşı yardımcı oldu. Araba iki gün sonra bozuldu. Tamire gittiğinde arabadan dinleme ve takip cihazı çıktı. Bunu Efe'ye telefon mesajıyla ilettim. 'Arabamdaki sorunun ne olduğu ortaya çıktı. Bil bakalım neymiş? Arabamdan dinleme ve takip cihazı çıktı' dedim. O da bana 'Bunun benimle ilgisi yok. Bu arabanın ilk sahibinin kim olduğunu öğreneceğim' dedi. Sonra beni telefonla arayıp 'Arabanın ilk sahibi Ali Taran'mış. Arabanın içindeki dinleme cihazının akibeti ortaya çıktı' dedi. Buna inanmadığımı bunun ondan kaynaklı olduğunu ona söyledim.




yakamoz01

Başbakan'dan o binaları yık emri

Başbakan'dan o binaları yık emri en son haber


yakamoz01

800 köpek yenmekten son anda kurtuldu

Yetkililer, Nakhom Phanom eyaletinde Tayland sahil güvenlik ekiplerinin devriye sırasında bir köpek kaçakçısı çetesi yakaladıklarını kaydetti.

Mekong nehri kıyısında, gemiye yüklenmek üzere küçük kafesler içine hapsedilmiş köpek dolu bir kamyon ele geçirildi. Kamyonun içindeki 800'e yakın köpeğin, Laos üzerinden köpek etinin çok rağbet gördüğü Vietnam'a gönderildiği belirtiliyor.

Kurtarılan köpekler Nakhom Phanom'daki bir hayvan barınağına gönderildi. 2011 yılında Taylandlı yetkililer, Vietnam'a kaçırılan 2 binden fazla köpeği kurtardı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Vietnam'da olduğu gibi Çin'de, Filipinler'de, Kore'de de yenen köpek eti, çorba, yahni, hamburger gibi değişik şekillerde tüketiliyor.




yakamoz01

Ford 450 bin aracını geri çağırıyor

Ford yaptığı açıklamada, 2004 ve 2005 yıllarında üretilmiş 205 bin 896 "Freestar" ve "Mercury Monterey" minivanı, tork konvertörü çıkış milinin arıza yapabileceği gerekçesiyle geri çağıracağını bildirdi.

Söz konusu araçların tork konvertörü çıkış milinin arıza yapmasının çarpmayla sonuçlanabilecek ani güç kaybına yol açabileceğine işaret edildi.

Şirket ayrıca fren ana merkezi rezervuar tankı kapağının fren hidrolik yağı sızdırabileceği gerekçesiyle 2001 ve 2002 yıllarında üretilmiş 244 bin 350 "Escape" SUV araçlarını geri çağıracağını belirtti.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Fren hidrolik yağının sızmasının bu araçların fren sistemlerindeki elektrik bağlantılarını aşındırabileceği, bunun da erimeye, duman çıkmasına ya da yangına yol açabileceği ifade edildi.

Ford, konuyla ilgili araç sahiplerini bilgilendireceğini ve bayilerin gerekli parçaları ücretsiz değiştireceğini kaydetti.




yakamoz01

Demirtaş'ın suç duyurusu savcılıkta

Genelkurmay Başkanlığının, ''Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın'' sözleri nedeniyle BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında bulunduğu suç duyurusu dilekçesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca konuşmanın yapıldığı yerde görevli bulunan Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

Şikayetçinin Genelkurmay Başkanlığı tüzel kişiliği olduğu suç duyurusu dilekçesi, Genelkurmay Başkanlığının avukatınca, Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmek üzere, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da dilekçeyi, konuşmanın yapıldığı yerde görevli olan Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

Dilekçede, Demirtaş'ın, TCK'nın 301/2. maddesindeki, ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılamak'' suçunu işlediğinin yer aldığı öğrenildi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Selahattin Demirtaş, geçen günlerde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in, Kürtçe eğitimi uygun bulmadığına yönelik açıklamaları üzerine, ''Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın'' demişti.

Genelkurmay Başkanlığı da ''Bir siyasi parti yöneticisinin Genelkurmay Başkanına yönelik sarf ettiği sözlerle ilgili hukuki süreç başlatılmıştır'' açıklamasını yapmıştı.




yakamoz01

Adli Tıp'tan Şahin kararı: Cezai ehliyeti var

Adli Tıp Genel Kurulu, ikinci Ergenekon davası tutuklu sanığı emekli Özel Harekat Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'in, suçlamaları kapsayan tarihte cezai ehliyetinin bulunduğuna, ancak tam olmadığına karar verdi. Bu kararla yargılama sonucunda İbrahim Şahin hüküm giymesi halinde hapis yatacak ancak cezasında belli bir oranda indirime gidilecek.

Adli Tıp Genel Kurulu, Ergenekon sanığı İbrahim Şahin'in, kendisine isnat edilen 'silahlı terör örgütü kurma, yönetme, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme ve hukuka aykırı gizli verileri temin etme' suçlarını işlediği iddia edilen tarihte cezai ehliyetinin bulunduğuna ancak tam olmadığına karar verdi. Bu kararla yargılama sonucunda İbrahim Şahin hüküm giymesi halinde hapis yatacak ancak cezasında belli bir oranda indirime gidilecek. Adli Tıp Genel Kurulu'nun verdiği bu karar nihai hüküm durumunda .

Adli Tıp Genel Kurulu Başkanı Doç.Dr. Haluk İnce ile birlikte 42 uzmanın imzasını taşıyan 27 Ekim 2011 tarihli raporda, 'Organik kişilik bozukluğu' denilen akli arıza saptandığı, adli tahkikat dosyasının tetkikinde mezkur suçları işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak boyuttaki adli arızanın etkisi altında olduğu anlaşıldığı, bu duruma göre İbrahim Şahin'in 7 Ocak 2009 tarihinde sanığı bulunduğu suçuna karşı cezai sorumluluğu tam olmadığı kararı oy birliğiyle mütalaa olunur." ifadeleri kullanıldı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Adli Tıp'ın gönderdiği bu rapor, Şahin hakkında düzenlenen 5. belge. Bundan önceki 4 raporda da Şahin'in cezai ehliyetinin olduğu ancak tam olmadığı vurgulanmıştı. İbrahim Şahin'e -ceza alması durumunda- verilebilecek ceza ise TCK'nın 32. maddesinin ikinci fıkrasında şöyle düzenleniyor: ".....işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 25 yıl, müebbet hapis cezası yerine 20 yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir."




yakamoz01

İşte Beren'in beğenmediği sahne

Beren Saat'in senaryosunu beğenmediği için oynamaktan vazgeçtiği reklam filminde Anderson, siyah mayosuyla göz dolduruyor.

Türk halkının Sahil Güvenlik dizisiyle tanıdığı yıldız bayılan bir gence yardım ediyor.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Günay'dan BJK'ya kötü haber

Günay'dan BJK'ya kötü haber en son haber


yakamoz01

Hakan Şükür: Yorumculuk benim işim

Hakan Şükür: Yorumculuk benim işim en son haber


yakamoz01

Terör örgütünün bombacısı yakalandı

Jandarma, İstanbul'da bombalı saldırı hazırlığındaki bir kişiyi, eylemi gerçekleştiremeden yakaladı. Şüphelinin üzerinde patlamaya hazır bir bomba bulundu. Bölücü Terör Örgütünün talimatıyla İstanbul'a geldiği belirlenen M.E'nin bir alışveriş merkezini hedef olarak seçtiği belirtiliyor. Sonu kanlı olabilecek eylemi gerçekleştiremeden yakalanan şüpheli tutuklanarak cezaevine konuldu.

Edinilen bilgiye göre İstanbul İl jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat birimleri bir teröristin yurt dışından bombalı saldırı gerçekleştirmek üzere İstanbul'a geldiğini tespit etti. Jandarma kısa bir sürede teröristin kimliğini belirledi. Eylemi gerçekleştirecek kişinin M.E. olduğunu olduğu tespit edildi. Devreye İstanbul Emniyeti de girdi ve M.E. 7 Ocak 2012 günü saldırıyı gerçekleştireceği bilgisine de ulaşıldı. Çekmeköy'de şüpheliyi yakalamak üzere tüm önlemlerini alan güvenlik birimleri çok geçmeden amacına ulaştı. 21.00 sıralarında elindeki poşetle yürüyen şüpheli, hedefindeki alışveriş merkezine ulaşamadan yakalandı.

M.E' nin üzerinde yapılan aramada meşrubat kutusuna hazırlanmış parça tesirli bomba ele geçirildi. Aynı poşetten içinde patlayıcı olduğu anlaşılan bir miktar madde bulunan başka bir içecek kutusu , saniyelik fitiller, bir çift plastik eldiven, kar maskesi de ele geçirildi. Şüphelinin bombanın gücünü arttırmak için bilye ve çivi de kullandığı anlaşıldı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

İl Jandarma Alay komutanlığında işlemleri tamamlanan M.E. tutuklanarak cezaevine gönderildi.




yakamoz01

Burak Özçivit ateş püskürdü

Muhteşem Yüzyıl'ın Malkoçoğlu'su Burak Özçivit ile Şebnem-Celal Çapa çiftinin kızları Ceylan Çapa'nın birlikte olduğuna dair iddialar gün geçtikçe artıyor. Çiftin W Otel'de sarmaş dolaş görüldüğü öne sürüldü.

Özçivit, konuyla ilgili Twitter hesabından kısa bir açıklama yaptı. Özçivit, "İnsanların hayatlarını, düşüncelerini bilmeden yazılanlar çizilenler hoş değil. Bu tarz süsleyince işini yapiyorsun ya. Kaliten nerede peki? Hayat mücadelesinin unutturdukları...Neye koşturuyorsak... Önce sağlık" yazdı.

Özçivit'e önceki akşam, Bülent Ersoy'un kendisi için söylediği, "Burak Özçivit'i çok beğeniyorum, çok yakışıklı buluyorum. Ancak kendisini hiç görmedim; televizyondaki gibi yakışıklı mı? Muhteşem Yüzyıl'ı kaçırmıyorum. O gün telefonlara bakmıyorum. Ev yansa cevap vermem. Burak Özçivit'e bayılıyorum" sözleri de Özçivit'e soruldu. Özçivit, bu soruya yanıt verecekken telefonu çaldı ve gazetecilerin yanından ayrıldı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Atiye'nin Eurovision hayali yıkıldı

Eurovision'a kimin gideceği konusu karmaşık bir hal almışken Atiye en çok konuşulan isimler arasındaydı. Fakat son anda Can Bonomo'nun seçilmesi müzik dünyasında şok etkisi yarattı.

Geniş bir kitlenin Eurovision'a gitmesi yönünde destek verdiği Atiye, Can Bonomo sürprizinden dolayı şaşkın: "Açıkçası bu yıl Eurovision'a gitmeyi bekliyordum, son anda başka bir karar verdiler. Ama gidemediğim için üzgün değilim. Can Bonomo da çok iyi bir isim."

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Ve beklenen Başbuğ itirazı geldi

Andıç Davası kapsamında Özel Yetkili Mahkeme tarafından tutuklanan Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutukluluk haline avukatı itiraz etti. İtiraz dilekçesi bugün Başbuğ'un avukatı tarafından mahkemeye sunuldu..

Ayrıntılar gelecek..

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Çarşamba, Ocak 11, 2012

Vahşi doğada yavru olmanın zorlukları - İzle

Hayvanlar aleminden kesitler sunduğumuz Belgesel Haber Kuşağı'nda bugün vahşi doğada yeni doğan yavruların hayatta kalma mücadelelerine yer verdik.

Yeni doğan yavrular çevrede dolaşan avcılara kolay av olmamak için hemen harekete geçmek zorunda. Doğada hayatta kalmanın temel kuralıdır bir şeyleri hızlı öğrenmek.

HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ..!

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Şişli belediye başkan yardımcısı gözaltında

Geçen ay masaj salonlarında fuhuş yapıldığı iddiaları üzerine başlatılan soruşturma genişletildi.

Soruşturma Şişli Belediyesi'ne kadar uzandı; 16 kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlardan 1'inin Başkan Yardımcısı 2'sinin belediyesi çalışanı, 6'sının da polis olduğu öğrenildi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Gözaltına alınanlar arasında bulunan Şişli Belediye Başkan Yardımcısı'nın Tayfun Kahyaoğlu olduğu belirtiliyor. Son operasyon dalgasının söz konusu işyerlerine usülsüz ruhsat verildiğinin belirlenmesi üzerine başlatıldığı öğrenildi.




yakamoz01

İlker İnanoğlu aşkını ilan etti

Çapkın oyuncu İlker İnanoğlu, geçtiğimiz gün Taksim'de sokak ortasında öpüşürken görüntülendiği sevgilisiyle ilgili soruları yanıtsız bırakmıştı. Sevgilisinin ismini sır gibi saklayan İnanoğlu'nun aşk oyunu önceki gece bozuldu. Oyuncu, bir süredir birlikte olduğu yeni sevgilisiyle romantik bir akşam yemeği yedi.

Arnavutköy Fish Mekan balıkçısında yemek yiyen İlker İnanoğlu'nun yeni sevgilisi sosyetik güzel Zeynep Mutlu çıktı. Özge Ulusoy'dan ayrıldıktan sonra aşk hayatında dikiş tutturamayan İnanoğlu ve sevgilisi aşklarını önceki gece herkese ilan etti. Zeynep Mutlu'nun adı Pascal Nouma'yla aşk dedikodularına karışmıştı.

İlker İnanoğlu ve Zeynep Mutlu geçtiğimiz günlerde sokak ortasında öpüşürken görüntülenmişti.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Bulgaristan Ermenilerin oyununa gelmedi

Bulgaristan'da ırkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisine mensup milletvekilleri tarafından hazırlanan ve 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının Bulgaristan tarafından resmen tanınmasını öngören karar tasarısı, parlamento genel kurulunda bir kez daha reddedildi.

Karar tasarısı, parlamentonun uzun Noel tatilinin ardından bugün yapılan yeni yılın ilk genel oturumunda ATAKA milletvekillerinin girişimiyle birinci madde olarak gündeme alındı.

Tasarı, hararetli geçen görüşmelerin ardından 103 milletvekilinin katıldığı oylamada 14'e karşı 30 oyla reddildi. Oylamada 59 milletvekilinin ise çekimser kalması dikkat çekti.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Üyelerinin çoğuluğunu Türklerin Oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH-DPS) milletvekili ve genel başkan yardımcısı Lütfi Mestan görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada parlamentonun tarihi olaylar ile uğraşmaması gerektiğini blirtrek, "Ayrıca böyle bir karar tasarısı ve bildiri Bulgaristan ile Türkiye arasındaki ilişkileri durup dururken sıkıntıya sokacaktır" dedi.

Konunun esas taraflarının Türkiye ile Ermenistan olduğunu kaydede Mestan, "Türkiye ile Ermenistan arasında bu konuda diyalog sürerken, biz böyle bir diyalogda taraf olamayız" ifadesini kullandı.

HÖH milletvekili Tuncer Kırcaliev de, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın konu ile ilgili raporunda böyle bir bildirinin Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilere olumsuz olarak yansıyacağının belirtildiğini hatırlattı. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'un yaklaşık 2 yıl önce Türkiye'ye yaptığı ziyaretle ikili ilişkilerin yeni ve çok aktif bir döneme girdiğini kaydeden Kırcaliev, "ATAKA partisi devlet ilişkilerini ve milli menfeatleri bir tarafa bırakıp, dibe vurmuş olan siyasi itibarını böyle girişimlerle canlandırmaya çalışıyor" dedi.

ATAKA lideri Volen Siderov ise, HÖH'nin Türkiye'nin resmi devlet politikasını Bulgaristan parlamentosunda yürütmeye çalıştığını öne sürerek, ATAKA'nın bu konuyu gelecekte de gündeme getirmeye devam edeceğini söyledi.

Siderov, "Osmanlı döneminde sadece Eremenilere değil, Bulgarlara karşı da soykırım yapılmıştır. Bulgaristan'da yaşayan yaklaşık 40 bin Ermeniye ahlaki bir jest borcumuz var" ifadelerini kullandı.

ATAKA Patisi sözde ermeni soykırımı karar tasarısını daha önce 4 kez daha parlamentoya getirmiş bunlardan 3'ü reddedilmiş biri ise gündeme dahi alınmamıştı.




yakamoz01

Kılıçdaroğlu: Vız gelir tırıs gider

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının kendisi hakkında hazırladığı dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin konuştu.

Kılıçdaroğlu, ''Fezleke gelmiş, fezleke gitmiş... Bunlar vız gelir tırıs geçer. Yeri zamanı gelirse hapse girmekten de korkmam, yeter ki bu ülkede halkın yanında olmayı sürdürelim. Bunu sürdürdüğümüz sürece hiç çekinmeyelim, çekinmeyeceğiz'' dedi.

Ankara Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda düzenlenen 11. Ulusal Tarım ve Gıda Kongresi'nde konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sorunları olan bir ülke olduğunu, demokrasisinde ise kalite eksikliği olduğunu ifade etti.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Kılıçdaroğlu, ''Demokrasi bilinçli bir halk kitlesinin kendi sorunlarına ve ülkenin sorunlarına sahip çıkması demektir. Eğer bizler önce kendi sorunlarımıza, sonra ülkenin sorunlarına sahip çıkarsak ve bu sorunları çözecek iradeye gidip oy verirsek, bilin ki o ülkede demokrasi vardır. İşin özü budur'' dedi.

Çiftçilerin, emeklilerin, işçilerin, toplumun tüm kesimlerinin sorunlarını dile getirdiğini, CHP'nin de bu sorunların çözümü için onlara destek olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, ''Onların hakkına biz sahip çıkıyoruz ama onlar da AKP'ye sahip çıkıyorlar. Biz bunu anlamakta zorlanıyoruz. Sizden isteğim, 'hepiniz gelin CHP'ye oy verin' diye bir talebim yok. Talebim şu: Sizin sorunlarınızı çözme kararlılığında olan bir parti varsa buna inanıyorsanız, görüşünüzü değiştirin, gidip ona oy verin. Biz bunu yapmıyoruz. Yapmamız gereken ilk işlerden biri bu'' şeklinde konuştu.




yakamoz01

Silah yüklü 4 İran kamyonuna Türkiye el koydu

İddiaya göre Kilis sınırında el konulan silah ve mühimmat yüklü 4 kamyonun Suriye’ye silah ve mühimmat götürüyordu.

Kamyonlardaki silahların incelenmek üzere Ankara’ya gönderilirken olayla ilgili soruşturma süryor. Geçtiğimiz yıl 5 binden fazla muhalif Suriyeli’nin hayatını kaybettiği olaylar nedeniyle ABD,AB ve Arap Birliği Suriye’ye yaptırım kararı almıştı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Öğrenciler PKK sloganıyla okul bastı

Adana'da sık sık terör örgütü yandaşlarının gösteri yaptığı Ova Mahallesi'ndeki ilköğretim okulunda disiplin kuruluna verilen 10 kadar öğrenci, bu sabah koridorda PKK sloganları attı, kendilerine müdahale eden 3 öğretmene saldırdı.

Olay sabah saatlerinde merkez Seyhan İlçesi Ova Mahallesi'ndeki Seyhan Belediyesi İlköğretim Okulu'nda meydana geldi. Aralarında disiplinsiz davranışları nedeniyle okuldan atılmaları için işlem başlatılan öğrencilerin de bulunduğu 10 kişilik grup, koridorlarda bağırıp çağırmaya başladı. Taşkınlık yapıp PKK lehine sloganlar atan gruba, sınıflardan çıkan biri kadın 3 öğretmen müdahale edip okulu terk etmelerini istedi.

Öğretmenlere saldıran grup, bir kadın öğretmeni dövüp yerde sürükledi, 2 erkek öğretmeni de tartakladı. Okul yönetiminin durumu polise bildirmesi üzerine saldırganlar dışarı çıktı. Bu sırada gelen polis ekibini de taşlayan grup, ara sokaklara kaçarak izlerini kaybettirdi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Saldırıya uğrayan 3 öğretmen, götürüldükleri hastanede ayakta tedavi edildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.




yakamoz01

Aziz Yıldırım'ı ağlatan mektup

Aziz Yıldırım'ı ağlatan mektup en son haber


yakamoz01

Haluk Levent: Ya konserdeyim ya adliyede

Haluk Levent bu kez farklı bir şey yaptı. Gözaltına alındığını Twitter'dan kendisi duyurdu. İşte Levent'İn tweet'leri

'Nasıl olsa duyacaksınız bari benden duyun.. İstanbul'dayım .. Gözaltındayım, yine..Galiba icra dosyası ah şu icralar vah şu icralar..Ya konserdeyim ya Adliye'de diye bir şarkı yapasım var.. Şarkıyı yaptım bile .. Adı : 1998 den kalma devlete ödenecek faizler yedi bitirdi ömrümü.. Nasıl ama.Yada faiz faiz faiz.., alnımda bıraktın kocaman bir iz....(yok bu tutmaz)'

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Faturası az geldi diye itiraz etti

Varto'nun Hürriyet Mahallesi'nde ikamet eden Aydın Durmuş isimli vatandaş, elektrik faturasının az geldiğini iddia ederek TEDAŞ İlçe Müdürlüğüne itirazda bulundu.

Aylık ortalama 120 TL'lik elektrik faturası ödediğini, bu ay gelen 8,5 TL'lik fatura karşısında şaşırdığını belirten Durmuş, "Önce 85 TL olduğunu düşündüm ama faturayı incelediğimde rakamın 8,5 TL olduğunu gördüm. Faturayı alıp TEDAŞ Müdürlüğüne gittim. Faturanın az geldiğini söylediğimde TEDAŞ çalışanları da çok şaşırdı. Çünkü elektrik faturasının düşük gelmesinden dolayı ilk kez itirazla karşılaştıklarını söylediler. Ben de ekiplerin gelip yeniden inceleme yapmasını talep ettim" dedi.

Kullandığı elektriğin karşılığını ödemekten hiçbir zaman kaçınmayacağını ifade eden Durmuş, "Bugüne kadar boğazımdan haram lokma geçmedi ve bugünden sonra da geçmeyecek. Kullandığım elektriğin faturasını ödemekten hiçbir zaman kaçınmam" diye konuştu.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

TEDAŞ İlçe Müdürü Fehmi Polat ise, müracaat karşısında çok şaşırdığını ifade ederek, "Duyarlı vatandaşımız faturasının az olduğunu belirterek yeniden inceleme yapılmasını istedi. Kaçak kullanım oranının fazla olduğu bu bölgede böyle duyarlı vatandaşlarımızı görmek bizi mutlu ediyor. Ekipler vatandaşımızın elektrik saatini tekrar inceleyecek ve varsa bir yanlışlık düzeltilecek" açıklamasını yaptı.




yakamoz01

Bulgaristan'dan asimilasyona kınama

Bulgaristan Parlamentosu, ülkede 1989 yılında sona eren Komünist rejiminin Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı asimilasyon kampanyasını kınayan bildiriyi kabul etti. Bugünkü oturumda ayrıca, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının Bulgaristan tarafından resmen tanınmasını öngören bir karar tasarısı reddedildi. Bildiri Bulgaristan devletinin Türklere karşı girişilen asimilasyon kampanyasını resmi olarak kabul eden ilk belge olması açısından büyük önem taşıyor.

Eski başbakan ve Güçlü Bulgaristan İçin Demokratlar (DSB) partisi lideri İvan Kostov'un hazırladığı bildiri oylamaya katılan 115 milletvekilinin 112'si tarafından desteklendi. 3 milletvekili ise çekinser kaldı. Bildiride, asimilasyon kampanyasından sorumlu kişilerin sanık olduğu ve 20 yıldır sürüncemede bırakılan davanın yeniden ele alınması ve suçluların cezalandırılması da talep ediliyor. İvan Kostov, yüzlerce Bulgaristan Türkü ve Müslümanın hayatını kaybettiği asimilasyon kampanyasının eski komünist rejim tarafından "Yeniden Doğuş Süreci" olarak adlandırıldığını hatırlatarak "Bulgaristan Müslümanların Zorla Asimilasyonunu Kınama Bildirisi" olan belgenin parlamentonun tüm siyasi güçleri tarafından desteklenmesi gereken bir belge olduğunu söyledi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Keşke Olmasaydı, yıllar sonra bile izleri hala silinmeyen "Belene Ölüm Kampları"nı tanıklarıyla birlikte gündeme getiriyor. Belene kampı 2.Dünya Savaşı sonrasında Todor Jivkov tarafından açıldığında, sosyalist rejimin muhalif unsurlarına yönelik bir toplama kampıydı. Ancak 1980'li yıllara gelindiğinde bu kamp Bulgaristan' da yaşayan Türklerin asimile edilmesine yönelik bir ölüm kampı haline gelecekti. Kampa kapatılan Türkler, Türkçe konuşmak, sünnetli olmak, geleneklerini sürdürmekle suçlanıyor ve Türkiye'ye göçmeleri için baskı yapılıyordu. Göçmek istemeyen veya göçemeyen Bulgaristan Türkleri' nin ise Belene Kampında maruz kaldıkları işkencelerden sonra Bulgaristan'ın aşırı milliyetçi köylerine sürgüne gönderilip, linç edilmeleri beklenecekti. Kampta Türklere uygulanan insan hakları ihlalleri arasında dövme, tecavüz, psikolojik baskı işkence türlerinden sadece birkaçıydı. Jivkov iktidardan alınmadan bir süre önce Bulgaristan Komünist Partisi'nin aldığı bir kararla artık bu ülkede Türk ismi ve Türk varlığı diye bir şey kalmayacaktı. Devlet bu sorunu çözmeye o kadar kararlıydı ki, Türk nüfusun yüzde onunun imha edilmesi bile göze alınmıştı. Tüm bunların yaşandığı yer ise bir Avrupa ülkesi Bulgaristan'dı.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kostov, "Komünistlerin yürüttüğü bu kampanya sırasında 360 bini aşkın Türk kökenli vatandaşımız göçe zorlandı. Etnik temizlik girişimi olarak gördüğümüz bu eylemi şiddetle kınıyoruz. Cumhuriyet Başsavcısı Boris Velçev'i bir an önce isim değiştirme kampanyası ile ilgili başlatılan ve ilerleme kaydetmemiş olan davayı yeniden ele almaya çağırıyoruz. Bu davayı 'zaman aşımına uğratma' girişimlerini, asimilasyonu tüm Bulgaristan halkının ortak suçu şeklinde gösterme girişimi olarak kabul ediyoruz. Yakın tarihimizin önemli bir sayfasını bir kez daha okuyup kapatmak zorundayız" diye konuştu. İvan Kostov, asimilasyon kampanyası ile ilgili Başbakan Boyko Borisov'un geçmişte söylediği "Fikir olarak iyi, metod olarak yanlış" ifadesini ima ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz ikili oynamak istemiyoruz. 'Fikir olarak doğru, metod olarak yanlış' diye bir şey yok, olması da mümkün değil. Komünist diktatör Todor Jivkov iyiydi, altında çalışanlar kötüydü demek de artık bir anlam taşımıyor. Bugün davanın sağ kalan tek sanığı Jivkov döneminin son Başbakanı Georgi Atanasov tek suçlu olamaz."

Oylamaya insan hakları komisyonundaki görüşmeler sırasında karşı çıkan ana muhalefet Bulgaristan Sosyalist Partisi milletvekilleri ile ırkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisi milletkillerinin katılmaması dikkat çekti.




yakamoz01

Adını Feriha Koydum 43. bölüm fragmanı - Tıkla İzle

Feriha'yı Halil'in elinden kurtarmak için eve gelen Emir, ummadığı bir şeyle karşı karşıya kaldı ve etkisiz hale getirildi.

Feriha'nın yanında olan Emir sevgilisine şiirler okudu gözyaşı döktü. İki sevgili yeni bölümde hem duygusal hem de trajik anlar yaşayacaklar.

Emir ve Feriha hasta olan Halil'in elinden nasıl kurtulacak? Koray'la yılbaşı gecesi birlikte olan Gülsüm kendini mi asıyor?  Dizinin cuma günü yayınlanacak bölümünde şaşırtan gelişmeler olacak..

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

FRAGMAN İÇİN TIKLAYIN.. 




yakamoz01

Esad'ı eşi ve çocukları dinledi

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, dün Şam Üniversitesi'nde yaptığı konuşmanın ardından bugün de başkentin en büyük meydanında halka seslendi. Eşi Esma Esad ve çocuklarıysa, kalabalığın arasından Suriye liderini dinledi.

Suriye devlet televizyonundan canlı olarak yayınlanan konuşmasında Esad, Emevi Meydanı'nda "Terörle mücadele ve reformda kararlıyız" sloganıyla hükümete destek gösterisi düzenleyen kalabalığa hitap etti.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Esad, "Siz meydanlara inince ben de sizinle olmak istedim. Şam'ın kalbi Emevi Meydanı'nda sizlerle olmak istedim. Emevi'nin ve direnişin başkentinde sizinle olmak istedim" diye konuştu.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Esad, bir yandan reform yaptıklarını bir yandan da terörle mücadele ettiklerini belirterek, Suriye'nin komploya maruz kaldığını, ancak bu komplonun son dönemlerine gelindiğini ve bu zor dönemin üstesinden geleceklerini söyledi.

Esad kısa süren konuşmasının sonunda kalabalığa, "Ben sizinle geleceğe güvenle bakıyorum" dedi.

Suriye liderini dinleyenler arasında eşi Esma Esad ve iki çocuğu da yer aldı. Esma Esad, böylece İngiltere'ye kaçtığı yönündeki iddiaları da çürütmüş oldu.

Esad'a ve reform programına destek gösterileri bugün başkent Şam'ın yanısıra Halep, Lazkiye, Haseke, Humus ve Süveyda kentlerinde de düzenleniyor.




yakamoz01

Bakan Şahin'den parmak savunması

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık'ın uzman çavuşlarla ilgili kendisine yönelttiği soruyu, "Samimiyetsiz" bularak, "Sataşmalara, bu samimiyetsiz sorulara çok alışkınız" dedi.

BDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan'ın "Samimiyet ölçme merkezi var mı?" demesi üzerine Şahin "Size cevap vermiyorum. Susmasını bilin" dedi. Şahin konuşurken parmağını sallamasına tepki gösteren Tan'a "Bu işaret parmağıdır, sen de yaparsın olur biter" karşılığını verdi.

HABERİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ..!

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Pamukoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na fezlekeye tepki

HAK ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca fezleke hazırlanarak, dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik, "Bugün Kılıçdaroğlu'na yaparsın, yarın da sana Baltacıoğlu yapar" dedi. HEPAR Genel Başkanı Pamukoğlu, partisinin Antalya'nın Korkuteli İlçe Teşkilatı'nın açılışına katıldı. Pamukoğlu, gazetecilerin, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezlekeye ilişkin sorusu üzerine, TBMM'deki 550 milletvekilinden 350'si hakkında çok sayıda dosya bulunduğuna işaret etti. Pamukoğlu, "Burada yapılacak olan şudur; Dokunulmazlığı hep beraber kaldırsınlar, halkın karşısına çıplak ve yalın çıksınlar. Bugün Kılıçdaroğlu'na yaparsın, yarın da sana Baltacıoğlu yapar" dedi.

Osman Pamukoğlu, "Ergenekon terör örgütü üyesi suçlamasıyla karşı karşıya kalsanız korkar mısınız" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Hemşerim, bana korkuyu kimse anlatamaz. Ben küçüklüğümden bu yana korkuyu bilmem. Kendini güvende hissetmeyen korkar. Korku, saçma sapan bir duygudur. Esir olmaktır, özgürlüğünü kaybetmektir. Korkunun yenebileceği tek şey nitelik, kendini özgür hissetmektir. Ben 20 yaşından bu yana insan eğitiyorum. Ben onlara tek şey aşılamak istiyorum: Özgürlük. Ama insanlar özgürlüğü sevmiyorlar. Özgürlüğü sevmezler ama güvenlik isterler. Ben korkmam. Ben iki şeyden nefret ederim; Biri yalancılar, diğeri korkaklar."

Osman Pamukoğlu, açılışta partililere de hitap etti. Pamukoğlu, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasına ilişkin şunları söyledi: "Ülkede her şey birbirine karıştı. Sapla saman karıştı. Tutuklamalar sadece Genelkurmay Başkanı'na yönelik değil ki. Türkiye'de gazeteciler, öğrenciler, belediye başkanları, genelkurmay başkanları, herkes tutuklanıyor. Tutuklanmayan kimse yok. Protesto yürüyüşü bile, pankart açma bile, slogan atmak bile suç oldu. Herkes konuşuyor, herkes söylüyor. 'Uzun tutukluluklar mahkûmiyete dönüşüyor' diyorlar da ne oluyor? Hiçbir şey değişmiyor. İçeride 3-5 yıldır yatan insanlar var. Daha kendilerine suçları bile tebliğ edilmemiş. Bu işin demokrasi ile alakası yok. Buna yozlaşmış demokrasi diyorlar."

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Hande Yener yere kapaklandı

Cihangir'de eğlenen Hande Yener, Eurovision ile ilgili sorulara yanıt vermemeyi tercih etti. Soru sorulduktan sonra Yener, bir anda kaldırıma takıldı ve yere düştü.

Yere düşen Yener, muhabirlere kızdı ve "Sizin yüzünüzden yere düştüm" dedi.

Posta

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Arınç: Darbeciliği aklından geçiren varsa..

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Kırıkkale İl Başkanlığında yapılan Siyaset Akademisi'nde kursiyerlere siyaset dersi verdi.

İşte Başbakan Yardımcısı Arınç'ın açıklamalarından önemli satır başları:

''Biz kimliğimizi muhafazakar demokrat olarak seçtik. Muhafazakarlık gericilik anlamında değildir. Değerlere bağlılık anlamındadır.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Avrupa Parlamentosu başkanlarından, oradan gelen heyetlerden, pek çok heyetin içindeki milletvekillerinden duyduğumuz budur; siz o kadar büyük devrimler yaptınız ki biz buna sosyal demokrasinin gereği olarak bakıyoruz'. Biz de CHP var dediğimizde, 'Biz onlarla görüşmek bile istemiyoruz. Onlar olsa olsa faşist partidir' diyorlar.

CHP, 1950 14 Mayısında iktidardan gitti tam 62 yıl oldu bir daha da iktidara gelemiyor. Bu bir tesadüf olabilir mi?

2 Eylül 2010'da yani 12 Eylül 1980 askeri darbesinden tam 30 sene sonra bir referandum yapıldı. Referandumda kabul edilen maddelerden biri de darbecileri koruyan hükümlerin kaldırılmasıydı. Şimdi darbeciler hakkında iddianame tanzim edildi. Darbeciliği aklından geçiren varsa iddianameyi alıp okusunlar.

Bir karikatürde başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında iki tane boynu bükük adam var. (Söyleyin bakalım bana seçimlerde hanginiz oy verdiniz) diyor başbakanımız. O iki kişiden biri Kılıçdaroğlu, diğeri Bahçeli. O verirler mi vermezler. Her ikisi de parti genel başkanı ama istatistik doğru. AK Parti her iki kişiden birinin oyunu aldı. Şimdi bu daha da artacak.

Dolara müdahale etmek için günde 1 milyar doları piyasaya sürüyoruz. Paramız var ki sürüyoruz. Geçmişte Avrupa'dan 1 milyar dolar kredi bulunca, zil çalıp oynayanlar vardı sevinçten. Şimdi biz Afrika'ya 2 milyar dolar yardım ediyoruz. Çok şükür.

Ankara Üniversitesi'nde Siyasal ile Hukuk arasında incecik bir yol vardı. Biz yolun sağında, siyasalcılar solundaydı. Sayın Beşir Atalay, Siyasal'daydı. Bazen o yolu geçip kavga ederdik. Onlar inek bayramı kutlamak isterdi; biz engel olmaya çalışırdık."




yakamoz01

Salı, Ocak 10, 2012

Arınnç uzun tutukluluk sürelerine kızdı

Arınç, ifade özgürlüğünün önünde engel gibi görünen hususlarda iyileştirme yapılması gerektiğini söyledi ve ekledi: Hazırlıklarımız var

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bugün, Yargıtayın kararları özgürlükçü anlayışta olursa büyük bir paydaş bulacağına inanıyorum. O yüzden yargı bu sorunu kendisi çözecek. Bizim talimatımızla çözülecek filan değil'' dedi.

Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ile beraberindeki cemiyet başkanlarını ve gazeteci derneklerinin başkanlarını '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' dolayısıyla kabul etti.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Sertel, görüşmenin başında Arınç'a gazetecilerin vizesiz, gri pasaportla seyahat edebilmelerine imkan sağlamasından dolayı teşekkür etti. Sertel, gazetecilerin yıpranma paylarının geri getirilmesi talebini Arınç'a ileterek, sosyal ve ekonomik isteklerini dile getirdi. Sertel, hapisteki gazetecilerin tutukluluk sürelerinin bin günü aştığını ifade ederek, gazetecilerin özgürce yazabilmeleri ve konuşabilmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.

Arınç, medyanın dev bir sektör olduğunu dile getirerek, ''Sorunları talepleri var. Talepleri yerine getirmek bizim görevimiz'' diye konuştu.

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Basın İlan Kurumunun çalışmaları hakkında gazeteci örgütlerinin yöneticilerini bilgilendiren Arınç, sarı basın kartı sahiplerinin avantajlarını genişleterek devam ettirmek arzusunda olduklarını kaydetti. Arınç, yıpranma payının bir zamanlar bulunduğunu ve artık kalktığını hatırlatarak, kıdem tazminatı ile ilgili gelişmeler bulunduğunu bildirdi.

Arınç, basın ve ifade özgürlüğünün bugünlerin güncel konusu olduğuna dikkati çekerek, ''Cezaevinde tutuklu veya hükümlü gazeteciler vardır. Samimi olarak tekrar söyleyeyim. Yüzde 80'i Terörle Mücadele Kanununa aykırı eylemleri ve faaliyetleri sebebiyle tutuklu veya hükümlü'' ifadesini kullandı.

Arınç, Terörle Mücadele Kanunu'nun 6,7 ve müteakip maddelerinde değişiklik yapılmadığı takdirde ve ''özellikle belli amaçlarla çıkan gazetelerin çalışanlarının'' tehdit altında kalmaya devam edeceklerini belirterek, şunları söyledi:

''Terör örgütünün propagandasını yapma, terör eylemlerine şu şekilde veya bu şekilde katkı sağlamak, okuduğu bildiri bile olsa örgütle doğrudan bağlantılı sayılmak, Terörle Mücadele Kanunu Kanunu içerisinde var. Bunun cezaları 2006'da yapılan bir değişiklikle artırılmış. O zaman demişler ki; terörle mücadelede daha etkili olmak için bunların cezasının artması lazım. Şimdi, şimdi içeridekilere bakınız. İsimleri de var, sizde de var, bizde de var. Birbirine eklenip bir de katlandığı zaman bu cezaların süresi fazla oluyor, hem de buradan kaçıp kurtulmak mümkün olmuyor. Oysa son yıllarda Yargıtay kararları farklı şekillerde tecelli etmeye başladı. Mesela 'Sayın Apo' dediği zaman birisi terör örgütünün liderinin ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası olan bir kimseyi övücü mahiyette kabul edilmiş, ceza verilmiş. Başka bir zamanda başka biri bunu söylemiş, mahkeme beraat kararı vermiş. Beraat kararını Yargıtay onamış. Şimdi iki farklı içtihatla karşı karşıyayız. Şimdi artık en azından bunu bir propaganda suçu olmaktan çıkarmak bence aklen ve mantıken doğru olacaktır.''

Arınç, propagandanın kendi unsurları içinde gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, ''En azından düşündüğü ve yazdığı için örgüt üyeliğinden, hem propaganda suçundan ayrı ayrı cezaların alınmasını ve birleştirilmesini de çıkarmak lazım. Bu benim şahsi düşüncem. Bu düşüncemi paylaşan çok az insan var şu anda. Neden? Çünkü terör var, terör örgütü, terörist faaliyetler var. Bazen 24 tane askerimizin canını alıyor, bazen karnında 8 aylık çocuğunu taşıyan anneyi hedef alıyor. Bazen Bingöl'de olduğu gibi üzerine atlayarak çocuklarını kurtarmak isteyen bir kadınımızın, bacımızın hayatına son veriyor. Bu kadar acımasız, bu kadar gözü dönmüş bir örgütün bulunduğu yerde 'Kardeşim sen neden bahsediyorsun' da denebilir. Ama fikir ve düşünce özgürlüğü bütün özgürlüklerin üzerindedir. Yani tarif öyledir'' değerlendirmesinde bulundu.

Arınç, ifade özgürlüğünün bütün özgürlüklerin bileşkesi olduğuna işaret ederek, bu konuda Adalet Bakanı ile bir çalışma içinde olduklarını ve muhalefet partilerinin de desteklerini beklediklerini kaydetti. Arınç, ''Terörle sonuna kadar mücadele edelim. İfade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün önünde engel gibi görünen hususlarda bir iyileştirme yapalım. Şahsi kanaatimi söyleyeyim; hazırlıklarımız var. Bunu Bakanlar Kuruluna takdim etmedik'' dedi.

Arınç, tutukluluk süreleri ile ilgili olarak ise ''Kimsenin cezaevine atılması ve uzun süre içeride kalması bizi memnun etmez. Kendinizi o kişilerin yerine koyun. Bir saniye, bir dakika, bir gün şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza bir insan için en büyük işkencedir. Bırakın cezaevine konmayı, şu kapıyı dışarıdan kilitlesem, bir gün yalnız başına kalacaksın desem, herhalde bundan daha büyük bir acı, bundan daha büyük bir eza olamaz. Kaldı ki onların cezaevi şartlarını düşünelim. Bugün gazeteci milletvekili arkadaşımız var içeride. Her zaman söylüyorum, milletvekilinin yeri parlamentodur. İçerideyken seçilmiş olması onun derhal tahliye edilmesini gerektirir. Bunun lamı, cimi yok. Sevdiğim için, beğendiğim için, aynı partiden olduğum için söylemiyorum. Milletin oy vererek parlamentoya gönderdiği insanı hiçbir sebeple içeride tutmaya hakkınız yok'' ifadelerini kullandı.

Tutuksuz yargılananlar için ''kaçma'' ihtimali bulunduğu yönünde söylemler bulunduğunu anlatan Arınç, şöyle devam etti:

''Kaçarmış, şöyle yaparmış, böyle yaparmış, milletin verdiği karara yargının da saygı duyması lazım. Bunu Meclis kürsüsünden söyledim. Ama ne gariptir, anamuhalefet partisinin temsilcileri bile 'Bu adam timsah gözyaşı döküyor. Bu adam samimiyetsiz' diye beyanat verdiler. Başlarında da hakime hanım olduğunu bildiğimiz bir grup başkanvekili olmak üzere. Milletvekili olan da olmayan arkadaşlarımız da var. Gazeteciler ve hangi meslekten olursa olsun, tutukluluk istisnai olmalı. Deliller toplanmışsa, yargılama devam ediyorsa, toplumdaki sıfatı falan, bunlarda subjektif bir değerlendirme olabilir, kaçma endişesi altında bir insan sürekli kalamaz, mutlaka mahkemenin bunu değerlendirmesi lazım. Bana kızanlar 'Bak bir tanesi kaçtı' diyorlar. Tümgeneralin birisi kaçmış, kaçarsa kaçsın. Geneli için bunu söyleyemezsiniz. Kaçarsa kaçsın. Kaçarsa yakalayacaksın, yakalayamıyorsan da bırak nereye kaçarsa kaçsın. Yani o örneğe bakarak içeridekilerin hepsi kaçacak gözüyle bakamazsın sen. Kaçan kendine yazık eder. Yargılanması, aklanması veya suçunun karşılığını görmesidir aslolan. O bütün bir ömür boyunca bunun ayıbını yaşayacaktır. O insan kaçtı diye içeridekilerin hepsi kaçacak diye bakamazsınız, bakmamalısınız.''

Arınç, insani olandan yana olduklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

''İçeride tutuklu ya da hükümlü olanların yakınlarından birisi çok ağır hasta ise hatta vefat etmişse onu gidip görmesi için izin veren bir kanunu konuşuyoruz. Ne kadar güzel. Yani içeridekinin acısının 10 misli daha katlanmasından ziyade, 'Gidip annemi son defa göreyim. Babamı son defa göreyim. Kardeşim ile helalleşeyim demesi' bir insanın insanlık vasfıdır. Buna hangi kanun engel olabilir veya olmalı. Ama aynı şey Apo için de geçerli olacak mı? Evet belki de olacak. Ama Apo'ya bakarak içerideki yüzlerce insanın bir haktan mahrum olmasını dikkate almamak lazım. Ben bu Meclis'te bunu gördüm maalesef. Öğretim ile ilgili af kanunu çıkartılıyor. Hemen 'Bundan Apo da istifade eder mi?' Allah Allah... Apo bir defa ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum. Sen onun bu haktan mahrum olmasını düşünüyorsan, doğru da düşünüyor olabilirsin. O zaman dersin ki, şu cezaya mahkum olanlar bundan istifade edemezler. Ama o korkuyu göstererek yüzlerce insanın eğitim hakkından mahrum edilmesini ben anlayamıyorum doğrusu.''

''Korkulardan kurtulmamız lazım'' diyen Arınç, insani olanda karar verilmesi gerektiğini ve bütün işin de yargıya düştüğünü söyleyerek şunları belirtti:

''Biliyorsunuz benim konuşmalarımı mahkeme başkanına anlatan avukatlara ve sanıklara verilen cevap şudur; 'Bu konuşmalardan bizim haberimiz yok, bizi ilgilendirmez.' Yargının durumu böyledir. Yargı bağımsızdır. Kararları kendi içinde denetime tabidir. Benim söylemem onlara talimat olarak zaten algılanmamalı. Ben temennimi ifade ediyorum. Ben yargıç olsaydım böyle karar verirdim diye düşünüyordum. Ama onların nasıl karar vereceğini benim buradan söylemem mümkün değil. Bizim yargıdan beklentimiz yazılı hukukun şanına biraz da vicdanlarını koyacaklar. Yazılı hukuku uyguluyorsun. Hukuku uygulayan yargıçtır. Yargıcın yorumudur. Böyle bir kanun maddesini sen özgürlükçü yorumla ele alırsan, özgürlük olur. Baskıcı yöntemle ele alırsan cezanın katmerlisini verirsin. İş sende, yorumu sen yapacaksın ve o yorum eğer gerçekten hukuka, vicdana uygunsa emin olun yargıtay onu onar. Ceza Genel Kurulu onu onar.''

Arınç, 1985 yılında İzmir'de yaptığı bir konuşma nedeniyle yargılandığını ve 5 sene hapis cezasına çarptırıldığını dile getirerek, ''1,5 saat konuşmuşum, bir cümlemden dolayı. O zaman 163. madde var. 9. Ceza Dairesine geldi dosyam. Dediğim, ceza dairesi bozdu. 1,5 saatlik konuşma, 15 sayfalık gerekçeli kararı bir tek cümle ile bozdu; 'sosyal devlet düzenini eleştirmek suç değildir.' Altın harflerle yazılması lazım'' dedi.

Arınç, DGM'nin ısrar etmesi üzerine kararın Ceza Genel Kurulu'na geldiğini ve aynı gerekçe ile kararın yine bozulduğuna işaret ederek, ''Orada hakimler var. Vicdanlı insanlar var. Bozmadıkları içeride 22 ay yattı, ondan sonra çıktı. Bugün, Yargıtayın kararları özgürlükçü anlayışta olursa büyük bir paydaş bulacağına inanıyorum. O yüzden yargı bu sorunu kendisi çözecek. Bizim talimatımızla çözülecek filan değil. Doğru da değil. 3 tane erk var. Yasama, yürütme ve yargı. Ben yasamanın mensubuyum, aynı zamanda yürütmenin içindeyim. Yargıya ben sadece düşüncelerimi ifade ediyorum. Onların bu konuda gerekli olanları söylemesi, yapması gerekir'' diye konuştu.




yakamoz01

Şırbak'ta KCK Operasyonu: 20 gözaltı

Konuyla İlgili Şırnak Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda, Şırnak Emniyet Müdürlüğümüzce PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanmalarının deşifre edilmesi amacıyla sürdürülen çalışmalarda; yasadışı Kent Meclisi yapılanmasında faaliyet gösteren şahıslara yönelik olarak; 10.01.2012 günü ilimiz Silopi ilçesinde eş zamanlı olarak 22 ayrı adrese yönelik yapılan planlı operasyon sonucunda 20 şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştır. 2 şüpheli ise firari olarak aranmaktadır. Soruşturmaya çok yönlü olarak devam edilmektedir" denildi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

CHP'nin Uludere raporu tamamlandı

CHP'li 6 milletvekilinden oluşan heyet, Irak sınırında meydana gelen ve 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından, Şırnak'ın Uludere ilçesindeki incelemelerine ilişkin rapor hazırladı.

Olayla ilgili gözlem, eleştiri ve önerilere yer verilen raporda, heyetin 2 Ocak'ta Gülyazı köyündeki taziye çadırını ziyaret ettiği, heyetin köyde bulunduğu süre içinde devlet ve Hükümet yetkililerinin olmadığı belirtildi.

Olayın üzerinden 5 gün geçmesine rağmen adli ve idari soruşturma başlatılmadığı, köy sakinlerinin bu durumdan yakındığı ifade edildi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Köy sakinlerinin, kaçakçılığın yöre ekonomisinin bir parçası, geçim kaynağı olduğunu anlattıkları ve valiler, kaymakamlar, askerler, bekçiler ve korucuların kaçakçılık faaliyetlerine müdahale etmeyerek bu faaliyete zımmen yasallık kazandırdıklarını söyledikleri kaydedildi.

Olayın tanıkları ile konuşulduğu belirtilen raporda, tanıkların, bugüne kadar, operasyon öncesi askerlerin mutlaka köylülere, 'kaçağa giden' olup olmadığını sorduklarını, araştırma yapmadan operasyon veya bombardıman başlatılmadığını belirttikleri ifade edildi.

Tanıkların, bombardıman sırasında telefonla aradıkları askeri yetkililerin kendileriyle ilgilenmediğini söyledikleri ileri sürüldü.

Heyet raporda, olaya ilişkin şu eleştirilerde bulundu:

''Kaçakçıların 70 katır ile dönmesinin, gelenlerin terörist değil, kaçakçılar olduğunu bilinebilir hale getirdiği tartışmasızdır. Operasyon öncesi köy muhtarı ve koruculara bilgi verilmediği, sınırın ötesine geçen kaçakçı olup olmadığına dair soru sorulmadığı tespit edilmiştir.

Köylülerin daha sonradan hayatını kaybedecek kimi yaralıları katır sırtında kilometrelerce taşıdığı ve bu nedenle ölümlerin olduğu tespit edilmiştir.''

Önerilere de yer verilen raporda, TBMM'de olayla ilgili Meclis Araştırması açılması ve ölenlerin ailelerinden özür dilenmesi gerektiği belirtildi.

Olayın ardından ambulans gönderilmediği iddialarının da araştırılması istenen raporda, şu önerilere yer verildi:

''MİT ve istihbarat teşkilatlarının ve bölgede faal ajanların olay günü istihbarat ve ihbar akışı, istihbaratların değerlendirilme yöntemi ve operasyon için düğmeye basılması süreci tüm şeffaflığıyla kamuoyuna açıklanmalıdır.

Sınır ticaretinin yasallaşması için çözümler aranmalıdır. Köylüler ile askeri yetkililer arasındaki telefon trafiği incelenmelidir.

Acılı aileler tazminatı şu aşamada reddetse de yöre halkının korkunç fakirliği dikkate alınarak tazminat ödenmeli, acı ve kayıpların manevi yönden en azından bir parça telafisi bu şekilde sağlanmalıdır.

Hükümet bu olayın sorumluluğunu üstlenmeli ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz hemen istifa etmelidir. Ayrıca İçişleri ve Milli Savunma Bakanı hakkında gensoru verilmelidir.''

Raporda, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Hasan Ören, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat ve Ordu Milletvekili İdris Yıldız'ın imzaları bulunuyor.




yakamoz01

Erdoğan: Faiz lobisi atakta

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda faiz lobisinin çalışması, atağı var. Faiz lobisine karşı da gerekli köşeli, sert çıkışları yapacağız. Çünkü biz faiz lobisini bu kadar rahat çalıştıramayız. Faiz lobisi ne kadar acımasız çalışırsa bu ülkede tüketici durumunda olan vatandaşımızın harcamadaki imkanları, satın alma gücü de o kadar azalacaktır. Yatırımlar noktasında da girişimci yatırımını azaltmak durumunda kalacaktır'' dedi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Barzani Uludere'ye 40 bin doları neden verdi

Şırnak Valiliği, Uludere'nin Iraksınırındaki hava operasyonunda ölen 35 kişiye Mesud Barzani tarafından gönderildiği belirtilen 40 bin doların, bölgenin örf ve adetleri gereği akrabaların taziyelerde masrafları karşılamaya çalıştığı, bu paranın da bu kapsamda değerlendirildiğini açıkladı.

Irak sınırındaki hava operasyonuna ölen 35 kişi için Uludere'nin Gülyazı Köyü'nde kurulan taziyeye gelen, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin başkanı olduğu Kürdistan Demokrat Parti (KDP) temsilcisi Serbest Lezgin Sindori tarafından ailelere verilen 40 bin dolar ile ilgil, Şırnak Valiliği bir yazılı açıklama yaptı.

"Irak'tan ailelere 40 bin dolar" haberleri ile ilgili valiliğin yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Uludere ilçemiz, Irak sınırında vefat eden vatandaşlarımızın devam eden taziye ziyaretleri süresinde, bazı basın yayın organlarında 'Irak ülkesinden ailelere 40 bin dolar dağıtıldı' başlığı ile haberlere yer verildiği görülmüştür. Bölgemizde başsağlığı ziyaretleri uzun süreli taziye kabulü şeklinde devam etmektedir. Ayrıca taziyeye gelen misafirlere çay, yemek ve çeşitli ikramların verilmesi bu geleneğin bir parçasıdır.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Bölgemizin kültürel yapısında var olan bu gelenek içerisinde taziye sahiplerinin ağırlama ihtiyaçları ile meşgul edilmeyip kendilerine yük olunmaması için söz konusu ikram ve benzer ihtiyaçların maddi durumu iyi olan akrabalar ve ziyaretçiler tarafından üstlenilmesi de bölgemizin kültürel değerleri arasında yer almaktadır. Şırnaklı vatandaşlar ile Irak ülke vatandaşları arasında var olan akrabalık ilişkileri çerçevesinde bu ülkeden başsağlığı dilemek üzere Uludere İlçesi'ne gelen ziyaretçi grubun, ailelerin tamamına toplam olarak takdim ettiği yardım bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bu da aile başına bin dolar gibi bir rakama tekabül etmektedir."




yakamoz01

Tahsin Burcuoğlu Paris'te

Türkiye'nin Fransa Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, 1915 olayları ile ilgili tasarının senatoda ele alınması öncesinde temaslarda bulunmak üzere yeniden Paris'te.

Burcuoğlu, "Bizim görevimiz önümüzdeki kısa dönemde bu manasız yararsız, gereksiz ve fevkalade sakıncalı teklifin bir şekilde senato bünyesinde dondurulmasını sağlamak" dedi.

Büyükelçi Burcuoğlu, teklifin, yılbaşı tatili sonrasında yeniden çalışmalarına başlayan Senato'da 23 Ocak gündemine alındığını hatırlattı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Tahsin Burcuoğlu, "22 Şubat'a kadar parlamentonun iki kanadı da çalışacak ve tatile girecek, yeniden açılmaları da Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası olacağından Temmuz'u bulacak. Onun için önümüzdeki süre çok önemli" dedi.




yakamoz01

Eski vekil Baydil yaşamını yitirdi

Adalet Partisi'nin kurucuları arasında yer alan 13'üncü Dönem Denizli Milletvekili Mehmet Salih Baydil, 95 yaşında yaşamını yitirdi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra kısa süre İstanbul'da hakimlik yapan üç çocuk babası Mehmet Salih Baydil, memleketi Denizli'ye dönüp aktif siyasete atıldı. Denizli'de Adalet Partisi'nin kurucuları arasında yer alıp bir süre partinin İl Başkanlığı'nı yürüten Baydil, 1965 ile 1969 yılları arasında da 13'üncü dönem milletvekili olarak görev yaptı. Baydil, dün akşam saatlerinde yaşlılığa bağlı olarak solunum durması üzerine yaşamını yitirdi. Baydil, yarın Ulu Camii'de düzenlenecek olan cenaze töreninin ardından Aşağışamlı Belde Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Baydil'in eşi de beş yıl önce ölmüştü.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Kocaman ve Webo'nun cezası belli oldu

Kocaman ve Webo'nun cezası belli oldu en son haber


yakamoz01

MİT'ten devletin zirvesine brifing

Milli İstihbarat Teşkilatı, yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilgili bakanlar ve yüksek yargı üyelerini ağırlayacak. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, devlet erkanına teşkilattaki yeni yapılanma ve yürütülmekte olan projeler hakkında brifing verecek.

MİT Müsteşarlığı, 85'inci kuruluş yıl dönümünü çeşitli etkinliklerle kutluyor. Geçen hafta kapılarını, gazete ve televizyonların yöneticilerine açan MİT Müsteşarlığı, bu hafta da devlet erkanını ağırlayacak.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanların yanı sıra askeri erkan ve yüksek yargı organlarının başkanları MİT'in Yenimahalle'deki kampüsünde ağırlanacak. Devlet erkanına, teşkilatın son dönemde yürüttüğü halkla ilişkiler çalışmaları hakkında sunum yapılacak. Ayrıca MİT Müsteşarı Hakan Fidan, MİT'in iç ve dış istihbarat alanlarında yeniden yapılandırılması süreci ve yürütülen projelerle ilgili olarak brifing verecek.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısı konuşması

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, fezleke soruşturmasın ardından CHP grubunda konuşma yapıyor.

Hiç mereklanmayın. Dinlemeselrde dinleteceğiz onlara. Hukukun üstünlü nedir öğreteceği onlara. Herkesin hukuk özgürlüğü var, demokrasi özgürlüğü var.

Hatırlarsanız geçen hafta koşulsuz Türk-İş'i eleştirmiştim. Eleştirdiğim gün Türk-İş bana bir mektup göndermiş. Hiç bir siyasi partinin arka bahçesi olamsını istemiyoruz. Ama burada ciddi bir itiraf var. Ya korku imparatorluğunun bir sonucu ya Türk-İş bana gönderdiği mektupun gerekçesini halka açıklaması gerek.Askeri ücret düşükse bunu haykırmak ve söylemektir. Bugün Türk-İş şantaja teslim olmuştur. Orada gitti paşa paşa altına imza attı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Bugün 10 Ocak dünya gazeteciler günü, bizim 1961 yılında kabul ettiğimiz gün. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz durum bunu özgürce kutlamamıza izin vermiyor. Basın özgürlüğünün yitirildiği bir ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

Medya demokrasi ile vardır yanlıştır. Demokrasi özgür medya ile vardır. O ses kendi uçağı ile bomablana 35 kişinin sesidir. Baısn özgürlüğü ssadece gazetecilerin değil herkesin özgürlüğüdür. Ben 10 Ocak 1961'de o baskılara kahramanca direnen o gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum.

İnsanın şiir okuduğu için hapse atılmasıyla, kitap yazdığı için hapse atılması arasında ne fark var. Dünün mazlumu bugünün zalimi oldu.

Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı terörsit olursa o ülkenin başbakanı ne olur. Allah size akıl izan versin. Sayın İlker Başbuğ bu hükümetin onayı ile orgeneralliğe terfi, bu hükümetin onayı ile genelkurmay başkanı oldu. Hükümetle uyumlu bir şekilde çalıştı. Zamanı gelince de emekli oldu. Terör örgütü kuran bir genelkurmay başkanı ile nasıl çalıştınız. Bir diğer ihtimal ise o zaman gücüm yetmedi şimdi gücüm yetiyordu, şimdi müdahale etti.

Özel yetkili mahkemeler iktidarın elinde bulundurduğu bir sopadır. Böyle bir şeyin demokratik olması mümkün değildir.

Burada bizim savunmamız hukuktur. Çiğnetmemiz gereken hukuktur. Önce hukuku savunmaya çağırıyorum. Kişiler önemli değildir. Herkesi göreve çağırıyorum.

İlk kez genelkurmay başkanuı sivil bir savcı tarafından tutuklandı. Bu haberi yazan arkadaşa da soruyorum. Nasıl bir özel yetkili savcıyı sivil savcı olarak görüsünüz. Bu Almanya'nın 21. yy. toplama kampıdır. 

AKP ne zaman sıkışsa bir dosya çıkartıyor. En iyisi AKP o özel yetkili savcıya genel merkezde bir oda açsın. Orada rahatça çalışsın.

Halkımızın bilmesini isterim hiç bir güç, hiç bir baskıya boyun eğmek bizim kitabımızda yok.

Ben bireysel olarak hiç kimsenin avukatı değilim. Ben hukuk devletinin avukatıyım, ben herkesin avukatıyım. Bireylere yöneltilen suç ne olursa onların hukulun üstünlğü çerçevesinde yargılanmasından yanayım. Çünkü ben adalet arıyorum. 

Bu ülkenin halen görev yapan Genelkurmay Başkanı teöristler için "Dağdaki çocuklara terörist demeye dilim varmıyor" diyor. Bunca yıllık devlet geleneğine 

Uluderede öldürülen 35 vatandaşımızın neden ve nasıl öldürüldüğünü sorgulamaya devam edeceğiz. 

Hemen ardından eski genelkurmay başkanı tutuklanıyor. Ardından anamuhalefet lideri hakkında fezleke veriliyor. Bunların hepsi 12 gün iöçinde oluyor. Kimse Uludere oalyının üstünü kapatmaya çalışmasın. Bu olayının istihbaratını İsrail'den mi aldınız yoksa Amerika'dan mı aldınız. Neden gizliyorsunuz halktan.

Dokunulmazlığım kaldırılması için fezleke hazırlamışlar. Suçum adli yargılanmaya müdahale etmekmiş. Bunların adil yargılaması basılmamış kitabı toplatıp yazarını içeriye atmaktır. Bunların yargılanmasını Deniz Feneri'nde yargılamalıdır. Dilekçem burdadır. Toplantıdan sonra göndereceğim. Ben korkuyla siyaset yapanlardan değilim Halkı için yola çıkanların korkusu olmaz. Dilekçem burada kaldırın dokunulmazlığımı! Ben sizin özel yetkili mahkemelerinizden korkmam. Siz kime diz çöktürmeye çalışıyorsunuz. Ben sizin ağa babalarınızdan da çekinmem. Ben sadece kendi milletimin önünde eğiliri. Beni hapse atmak yerine değil dara ağacına da çıkarsanız yine bildiklerimi söyleyeceğim. (Kılıçdaroğlu, bu sözerlinin üzerine dakikalarca ayakta alkışlandı.)

AYRINTILAR GELİYOR...




yakamoz01

Aziz Yıldırım'ın tahliye talebine ret

Aziz Yıldırım'ın tahliye talebine ret en son haber


yakamoz01

Rihanna fena dağıtıyor

Rihanna, gece eğlenceleri yüzünden zor günlerle karşı karşıya. Günaydın'ın haberine göre, sigara ve alkol tüketmeye sabah yatağından kalkar kalkmaz başlayan Rihanna'nın uyuşturucu kullandığı da iddia ediliyor.

Daha önce tatilde böyle dağıtmıştı..

10 aydır turnede olması nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu dile getiren arkadaşları , "Alkol olmadan böyle bir baskıya ve strese tahammül etmesi çok zor. 0 da ne yazı k ki partilerle ve içkiyle ayakta kalmaya çalışıyor" diye konuşuyor. Rihanna'nın 4.5 milyon dolara satın aldığı evin, iki yılda girdiği durum şarkıcının son halinin tam bir ispatı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");


yakamoz01

Erdoğan ABD Temsilciler Meclisi lideri ile görüştü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Eric Cantor ve beraberindeki heyetle görüşmesi sona erdi.

Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde kabul ettiği Eric Cantor ve beraberindeki heyetle yaklaşık 1,5 saat görüştü.

Basına kapalı gerçekleşen görüşmede, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone ve Başbakanlık Başdanışmanı İbrahim Kalın da hazır bulundu.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");



Capturetr

yakamoz01 friend

Siirt'te PKK operasyonu: 6 gözaltı

Siirt'te terör örgütü PKK'ya yardım ettiği ileri sürülen 2 kişi ile örgütün dağ kadrosuna katılmak üzere olduğu öne sürülen 4 kişi gözaltına alındı. Siirt'in Eruh İlçesi kırsalında terör örgütünün kullandığı mağara bulundu.

Siirt Valisi Musa Çolak, PKK'ya yönelik yapılan operasyonla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, kentte ikamet eden bazı şahısların bölücü terör örgütü PKK'nın dağ kadrosuna eleman temin ettikleri bilgisi üzerine İl Jandarma Komutanlığı'nda istihbari çalışma yürütüldüğünü belirtti. Açıklamada, jandarma ve polisin yaptığı orta operasyonda PKK'nın dağ kadrosuna eleman temin ettiği iddia edilen 2 kişi ile örgütün dağ kadrosuna katılacağı öne sürülen 4 kişi olmak üzere toplam 6 kişinin Cumhuriyet Savcısının talimatı ile gözaltına alındığı bildirildi.

Açıklamada, ayrıca polisin yaptığı istihbarat sonucu 3'üncü Komando Tugay Komutanlığı'nca 7 Ocak günü Eruh İlçesi'nin Gedikaşar Köyü kırsalında icra edilen oprasyonda PKK'lıların kullandığı bir mağara bulundu. Mağarada yapılan aramada, 1 Kalaşnikof tüfek, tüfeğe ait 95 mermi, 3 örgüt kıyafati ele geçirildi.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirten Vali Çolak, halkın huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla, çalışmalarına aralıksız devam edildiğini kaydetti.



Capturetr

yakamoz01 friend

Pazartesi, Ocak 09, 2012

Galatasaray Samsunspor maçının özeti - izle

Galatasaray Samsunspor maçının özeti - izle en son haber



Capturetr

yakamoz01 friend

İzmit'te trafik kazası: 4 ölü

İzmit'ten Derince yönüne giden Murat Akçelik (35) yönetimindeki 41 FK 298 plakalı otomobil, Seka Büyük Tüneli'nde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu refüje çarptı.

Çarpmanın etkisiyle savrulan otomobilin sürücüsü Murat Akçelik ile yanında bulunan kızkardeşi Tuğba Akçelik (28), arkadaşları Zeynep Mehmetoğlu (23) ve Muharrem Erdoğan (23) olay yerinde hayatını kaybetti.

Kazada hayatını kaybeden kişilerin cenazeleri, İzmit Seka Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

GA_googleFillSlot("TEXT_REKLAM_ESH");

Sürücü Akçelik'in evli ve bir çocuk babası olduğu öğrenildi.

Kazayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.



Capturetr

yakamoz01 friend